Öcalan, Akşener’in “Talebesiyim” dediği Teoman Koman’ın CIA’dan maaş aldığını ileri sürmüştü. Argümana göre Öcalan’ın bu sözünü kısmen doğrulayan MİT vazifelisi, İYİ Partili Dervişoğlu’nun akrabasıydı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Seçim Hazırlıkları ve İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmada oteli olan polis müdürleri ve fuhuşa sürüklenen genç kızlar vurgusu öne çıktı. Akşener, eski İçişleri Bakanı olarak bu hususun sıkı takipçi olduğunu belirtti ve bu nedenle partisine yönelik ruhsal harp yürütüldüğünü ileri sürdü. Akşener, partisine karşı ruhsal harp yürütenlere karşı şu uyarıyı yaptı:
“Karşılarında merhum Teoman Koman’ın talebesi var”
28 ŞUBAT’TA HOCA-TALEBE POLEMİĞİ
Bundan 10 yıl önce, 14 Aralık 2013’te hayatını kaybeden Teoman Koman, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı benzeri çok önemli sorumluluklar yürütmüş bir isim. Koman, Jandarma Genel Komutanlığı sorumluluğunu yürüttüğü devirde yayınlanan ve Türkiye tarihine post-modern darbe olarak geçen 28 Şubat bildirisinde imzası olan 10 isimden biriydi. Hatta Koman, ömrünün son günlerinde 28 Şubat davası sanığı olarak 1 yıl hapis yattı.
‘Demokrasiye balans ayarı’ denilen bildirinin yayınlandığı devirde, Akşener İçişleri Bakanı olarak görev yapıyordu. “Talebesiyim” dediği Koman’la Batı Çalışma Grubu polemiği yaşayan Akşener, ‘hocası’ tarafından ‘cahillikle’ suçlanmıştı.
Akşener’in Batı Çalışma Kümesi’nin ilk defa polis istihbaratı tarafından ortaya çıkarıldığını duyurduğu sözlerine karşı açıklama yapan Koman, “Doğru değil. Batı Çalışma Grubu daha önce MGK’da konuşuldu. Kaldı ki, Batı Çalışma Grubu’nun varlığını sağır sultan bile duydu.” demiş ve Akşener’e bağlı Emniyet İstihbarat’ın görev tarifinde bu türlü bir çalışmanın olmadığını belirten şu sözleri söylemişti:
“Polisin, devlet içinde istihbarat yapması, darbe kadar kanun dışıdır. Bütün bunlar birbiriyle karıştırılıyor, cahilce sözler işte. Kaldı ki, devlet istihbaratı yalnızca haber alır, faillerin yakalanması için öteki ünitelere bildirir.”
KOMAN’IN ‘TEPE’DE OLDUĞU 9 YIL…
Devlet ismine istihbarat misyonunun MİT’te olduğuna dikkat çeken Koman, bu hususta deneyimli bir isimdi. Zira Koman, Jandarma Genel Komutanlığı görevinden önce, 1992 ile 1995 yılları arasında 3. Ordu Komutanlığı, 1988 ile 1992 yılları arasında MİT Müsteşarlığı koltuklarında oturdu.
Koman’ın MİT Müsteşarlığı, 3. Ordu Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı vazifelerini yürüttüğü 1988 ile 1997 yılları arasında yaptığı 9 yıllık devirde, Türkiye’de faili meçhul cinayetler, Sivas Katliamı, Gazi Katliamı, 28 Şubat, cezaevlerinde vefat oruçları benzeri bir çok siyasi gelişme yaşandı.
ADNAN MENDERES’E TOKAT ATTIĞI İDDİA EDİLİYORDU
Kritik makamlarda oturan Koman’ın ismi, yalnızca yaptığı misyonlarla değil, kimisi il efsanesi olan ama yalanlanmayan kimisi de emeklilik hayatındaki tercihleriyle de kamuoyunun gündemine geldi.
Koman’ın Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) göreve başladığı ilk yıllara tekabül eden 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Yassıada’ya kapatılan eski Başbakan Adnan Menderes’e tokat attığı iddiası, hiçbir zaman doğrulanmadı. Lakin yalanlanmadı da.
Jandarma Genel Komutanı olarak görev yaptığı periyotta yaşanan Susurluk kazasından sonra, devlet-mafya-siyaset alakalarının araştırıldığı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Susurluk Komitesi tarafından söze çağrılan Koman, verdiği cevapla isminden söz ettirdi. “Onlar kim oluyor da beni söze çağırıyor. Hiç kimseye ifade vermem…” dediği belirtilen Koman, Komite’ye 5 sayfalık bir yazı gönderdi.
Koman, emeklilik günlerinde ise apayrı bir ‘sektörde’ iş hayatına atıldı. Eski Bakan Cavit Çağlar’ın sahibi olduğu ve bir çok yolsuzlukla anılan Interbank’ın yönetim heyetine giren Koman, başkan yardımcısı olarak görev yaptı. Koman’ın, banka hakkında açılan davada yurtdışına kaçırıldığı iddian edilen 1 milyar dolar ile bağı olduğu öne sürüldü.
ÖCALAN, CIA’DEN MAAŞ ALMAKLA SUÇLADI
Akşener’in “Talebesiyim” dediği, etkin vazifedeyken polemiğe girmekten çekinmediği Koman’ın ismi, Tahlil Süreci döneminde Abdullah Öcalan’ın HDP heyeti ve devlet vazifelileri arasındaki görüşmelerinde de geçmişti.
Öcalan’ın imzasıyla yayınlanan ‘Özgür Hayat ve Demokratik Toplumu İnşa: İmralı Notları’ kitabının ‘Kamu nizamı yasal toplumun üniversal düzenidir’ kısmında, Sakine Cansız, Leyla Söylemez ve Fidan Doğan’ın Fransa’da öldürülmeleriyle ilgili yapılan konuşmalarda, Tahlil Süreci’nin sabote edilmeye çalışıldığı belirtiliyor ve Öcalan şu sözleri kullanıyor:
“Cemaate kalsaydı PKK şu anda duman olacaktı. Baransu o dönem Taraf’ta yazmıştı. ‘Yirmi bir tesirli PKK lider takımı imha edilirse mesele çözülür’ demişti. İşte Sakine bunlardan biridir. Başkalarını ise hâlâ yapmaya çalışıyorlar. Tesirli bir liste çıkarmışlardı, tıpkı 90’lı yıllardaki iş adamları listesi gibi, Çiller’in listesi gibi. Geçmişte MİT’in de bu türlü planları vardı. Teoman Koman periyodunu söyleyebiliriz. Sonra Emre beyefendilerle bu değişti. Teoman Koman’ın maaşını CIA’den aldığını ve MİT’in onun kontrolünde olduğunu sizler de biliyorsunuz.”
İDİDA: MİT MÜSTEŞAR YARDIMCISI ÖCALAN’I KISMEN DOĞRULADI
Kitapta yer alan tabirlere göre, görüşmede eski MİT Müsteşar Yardımcılığı ile Kamu Sistemi ve Güvenliği Müsteşarlığı vazifelerini yürüten Muhammed Dervişoğlu ve Öcalan’ın Koman’la ilgili sözlerine itiraz ediyor. Lakin bu itirazın kapsamı MİT’le sınırlı kalıyor:
“MİT başındayken değil de Jandarma’nın başına geçince maaş işi olabilir.”
İDDİAYI KISMEN DOĞRULAYAN MİT VAZİFELİSİ, İYİ PARTİLİ MÜSAVAT DERVİŞOĞLU’NUN AKRABASI
Koman’la ilgili kısmi itirazı yapan Dervişoğlu, kamuoyunda Akşener’le birlikte İYİ Parti’yi kuran isimler arasında yer alan Müsavat Dervişoğlu’nun kardeşi olarak biliniyor. Şu anda İYİ Parti Grup Başkanvekili olan Müsavat Dervişoğlu ile Muhammed Dervişoğlu, bilindiğinin tersine kardeş değil. Fakat ikilinin yakın akraba olduğu biliniyor.