Ahat Andican’dan Akşener’e: Yemin eder misiniz?

Seçimlerde üst sıradan aday olma isteği kabul edilmediği için partiden istifa ettiği iddia edilen Ahat Andican, Meral Akşener’e seslenerek, “Ben yemin ediyorum, siz de edebilir misiniz?” dedi.

Ahat Andican’dan Akşener’e: Yemin eder misiniz?
Yayınlama: 21.11.2023
A+
A-

İYİ Parti’den haziran ayında istifa eden evvelki dönem milletvekili ve parti kurucularından Ahat Andican, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kendisi hakkındaki açıklamalarına sosyal medya hesabından cevap verdi.

Akşener’in liste başından aday gösterilmediği için partiden istifa ettiğini söylediği Andican, “Ben, inançlı bir insan olarak, bu görüşmede ‘Beni başa al’ şeklinde liste pazarlığı yönünde bir ifadem olmadığına dair Allah’ın huzurunda iki çocuğumun başı üzerine yemin ediyorum. Siz benzer bir yemini yapabilir misiniz?” diye sordu.

‘AHLAKİ DEĞİL’

Andican’ın açıklamaları şöyle:

“Sn. Genel Liderim Meral Akşener

İstişare Toplantısındaki konuşmanızın bir kısmında size gelip ‘Beni liste başına al’ dediğimi, olmayınca da istifa ettiğimi söylemişsiniz.

Bu durumda Teşkilat yoklamasındaki şaibeleri aktardığım görüşmemiz konusunda bir hafıza tazelemesi zaruriliği doğuyor. Bu görüşmemizde öncelikle kazanmamız halinde oluşacak parlamentonun bir kurucu meclis benzeri olacağını, bu tarihi süreçte parlamentoda görev yapmak istediğimi, bundan ötürü MV adaylığına başvurduğumu söyledim. Başta önseçim deyip daha sonra temayül yoklamasına çevirdiğiniz uygulamanın bütün parti üyelerinin iştirakiyle yapılacağı sözünüze güvenerek ve parti içi demokrasiyi savunan bir kişi olarak bu yoklamaya katıldığımı ifade ettim.

Fakat temayülün üyelere duyurulmadan yalnızca teşkilatlarla sınırlı tutulduğunu, çıkar bağlantılarıyla anahtar listelerin hazırlanıp teşkilat mensuplarına dağıtıldığını söyledim. Size ulaşamadığım için temayül gününden önce saptadığım bu şaibeleri size iletmek üzere danışmanınız Buğra Kavuncu’ya aktardığımı, hatta kendisine anahtar liste örneği gönderdiğimi söyledim. Beni dinledikten sonra ‘Böyle olacağını bilseydim temayül yoklamasını yaptırmazdım’ dediniz.

Partiyi kurarken çektiğiniz maddi problemleri anlatarak teşkilatların böylesi akçalı bağlarının siyasetin bir gerçeği olduğunu söylediniz. Daha sonra Beni ve Buğra Kavuncu’yu çağırarak bu hususta bir değerlendirme yapacağınızı söylediniz ve görüşme sonlandı.

‘Beni başa al’ dediğim formundaki tabirinize gelince.

Bu görüşme ikimizin arasında olduğu için Aziz Allah’tan öteki şahit gösterme bahtım yok. Ben, inançlı bir insan olarak, bu görüşmede ‘Beni başa al’ şeklinde liste pazarlığı yönünde bir ifadem olmadığına dair Allah’ın huzurunda iki çocuğumun başı üzerine yemin ediyorum.

Siz, küçüklüğünden beri 5 vakit namaz kıldığını ifade eden inançlı bir insan olarak ‘Beni başa al’ şeklinde bir ifadem olduğuna dair Allah’ın huzurunda benzer bir yemini yapabilir misiniz?

Hiç sanmıyorum.

Ayrıca bu sözünüzün kasıtlı değil, bir hafıza karışıklığından kaynaklandığını düşünmek istiyorum

Sayın Genel Liderim,

Partiden ayrılışımı ve İYİ Partiyi eleştirmemi ‘Ahlaki Sorun’ olarak gördüğünüzü söylemişsiniz.

Hintliler ‘Gerçeğin çok yüzü vardır, Ne taraftan baktığınıza bağlı’ derler.

Benim tarafımdan bakıldığında:

İstişare toplantısında ‘Mecliste mükemmel bir performans sergilediler’ diye ifade ettiğiniz, partinin geleceğinin belli olmadığı devirde, iktidarın ağır baskılarına karşın kurucu olup ellerini taşın altına koyan, Cumhur İttifakına karşı beş yıl boyunca mecliste, sahada ve ekranlarda cansiperane bir mücadele veren 36 milletvekilinin 25’ini (%70) bütün üyelerle yapılacağı söylediği söz verilip teşkilatlara indirgenen şaibeli bir temayül yoklaması operasyonuyla, kimilerini yoklamaya katılmadınız diye, kimilerini da teşkilatların önüne atıp itibarsızlaştırarak tasfiye etmek de, kalan 11 milletvekilini bu operasyondan muaf tutup direkt aday yapmak suretiyle adaletsiz davranmak da bir Ahlaki problemdir.

Bugün arka arda partiden ayrılan ya da sırasını bekleyen iş adamlarının bu şaibeli temayül yoklamasıyla ya da direkt üst sıralara yerleştirilmiş olmaları da bir Ahlaki sorundur

İstifa gerekçelerimi, istifamdan sonra partiden atılan itibarsızlaştırıcı bir tweet nedeniyle şahsınıza yazıp 27. Dönem MV. Grubuyla paylaştığım 9 sayfalık uzun mektupta detaylarıyla yazmıştım. Buraya sığdıramayacağım için kısa bir alıntıyla yetiniyorum:

‘Ne yazık ki İYİ Parti’nin geniş tabanlı bir iktidar partisi olma potansiyelini kaybetmiş olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle kuruluş döneminde uzlaştığımız gayelere ulaşma konusunda size ve partiye olan inancımı kaybetmiş bulunuyorum. Sizi ve siyasi uygulamalarınızı gönül rahatlığıyla savunmak imkansız bir hale gelmiştir’

Partiden ayrılma münasebetlerim bugün de geçerliliğini korumaktadır. Bir siyaset yorumcusu olarak AKP iktidarına karşı partisiz muhalefet yapmayı sürdüreceğim.

Saygı ve iyilik dileklerimle.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.