Danimarka’nın liderliğini yaptığı 15 üye ülkeden oluşan bir grup AB ülkesi, göç ve sığınma siyasetinin dışarıdan sağlanmasını geliştirmek için ortak bir davet yayımladı.
Söz konusu davet, Avrupa Birliği’nin dört yıl süren zorlu müzakerelere son veren Yeni Göç ve İltica Paktı‘nı tamamlamasından yalnızca birkaç gün sonra yapıldı. Yayımlanan metinde son yıllarda görülen sistemsiz göçlerde ‘sürdürülemez‘ artışın ‘alışılmışın dışında‘ düşünmeyi haklı çıkardığı ifade edildi.
Yayımlanan davette şu sözler yer aldı:
AB ve üye ülkeler, odak noktamızı Avrupa’daki sistemsiz göçü yönetmekten fazla menşe bölgelerindeki mültecileri ve ev sahibi toplulukları desteklemeye çevirerek özellikle göç yolları boyunca kilit ülkelerle eşit, yapan ve geniş iştiraklere katkılarını artırmalıdır. Sistemsiz göç hareketlerini ve Avrupa’ya doğru tehlikeli seyahatleri yönlendiren teşvik yapılarını kırmak için eforlarımızı ilerletmek istiyorsak tamamlayıcı uğraşlara gereksinimimiz var.
15 Mayıs tarihli olan ve kamuoyuna bugün açıklanan davetin, Avrupa Komisyonu‘ndaki üst seviye yetkililere yönelik olduğu ifade edilirken Danimarka’nın yanı sıra Bulgaristan, Çekya, Estonya, Yunanistan, İtalya, Güney Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Malta, Hollanda, Avusturya, Polonya, Romanya ve Finlandiya da partiler arası fikir birliğini yansıtacak şekilde bu davete destek verdi.
Dört sayfalık bildiride, misyonların kısmen ulusal makamlardan diğer ülkelere kaydırılması için tasarlanmış fikir ve teklifler de yer aldı.
İmzacı ülkeler, Avrupa Birliği’nin Türkiye, Tunus ve Mısır ile yaptığı anlaşma örneklerinin incelenerek göç yolları üzerinde yer alan ülkelerle ‘kapsamlı, karşılıklı fayda sağlayan ve kalıcı ortaklıklar‘ kurularak daha güçlü sınır denetimleri karşılığında siyasetler izlenmesi yönünde iletiler içeriyor.
Brüksel’in müdahalesi olmadan hazırlanan protokolün, AB’nin Tunus ve Mısır ile yaptığı mutabakatlardan sığınmacıların bir yerden öbür bir yere nakledilmesine ilişkin kararlar yer almadığı gerekçesiyle çok önemli ölçüde farklı olduğu ifade edildi.
Söz konusu davete imza atan ülkeler, AB’ye ‘açık denizlerdeki göçmenleri kurtarmayı ve onları AB dışındaki bir ortak ülkede evvelce belirlenmiş inançlı bir yere götürmeyi‘ amaçlayan tahliller bulunması davetinde yaptı.
Avrupa Komitesi, ‘karmaşık‘ ve ‘kapsamlı‘ olarak nitelendirdiği mektubu dikkatle inceleyeceğini dile getirirken gelecek yıllarda üzerinde anlaşılan ıslahatın uygulanmasına odaklanılacağını vurguladı.
Güvenli üçüncü ülke vurgusu
Çağrıya imza atan ülkeler Yeni Pakt’ı da överek ve bunun sistemsiz göçle mücadele için güçlü bir yasal çerçeve sağladığını belirterek ‘tamamlayıcı eforlara ihtiyaç olduğunun‘ altını çizdi.
15 ülkeden oluşan koalisyon, dış kaynak kullanımının blok dışında ‘geri dönüş merkezi mekanizmaları‘ kurarak ‘geri dönenlerin en son olarak uzaklaştırılmalarını beklerken transfer edilebilecekleri‘ bir yer oluşturarak bu bahiste yardımcı olabileceğini zikretti. Lakin davette makul bir yerden bahsedilmedi.
Çağrıda yeniden bir diğer teklif ise, sığınmacıların ‘güvenli bir üçüncü ülkeye‘ gönderilmesi ve ulusal makamlar üzerindeki baskının hafifletilmesi için sürecin burada tamamlanmasını içerdi.