Bahçeli’den CHP ve DEM Parti’ye: Alevi kardeşlerimiz ölümcül oyunlara aldanmayacak

MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli, Suriye’nin HTŞ öncülüğündeki kümelerin Alevilere yönelik akınlarına ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.

CHP ve DEM Parti’yi hedef alan Bahçeli, “Alevi kardeşlerimiz ölümcül oyunlara aldanmayacak” dedi.

‘SİPARİŞ ÇATIŞMALAR’

Bahçeli, açıklamasında şu tabirlere yer verdi:

“6 Mart 2025 tarihinden itibaren bilhassa Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde patlak veren, müteakiben Hama, Humus ve Dera kentlerine de sıçrayan silahlı ve sipariş çatışmalar komşu coğrafyaların huzur ve istikrarı kadar ülkemizin de iç asayiş ve barış ortamını tehdit edici kıvam ve kırattadır.

Dışarıdan kumanda edildiğine dair en ufak kuşku duyulmayan etnik ve mezhep temelli cepheleşmeler kabus senaryolarına maalesef işlerlik ve ilerleyiş kazandırmıştır. Suriye’nin küllerinden yeniden doğuşuna direnen ve böylesi müessir doğruluşa mahzur çıkarmayı hedefleyen bölgesel ve global hasımlık sistemi taşeronları eliyle kaos imalatına girişmiştir.

‘KARANLIK TABLO TÜM VAHAMETİYLE ORTADADIR’

Her ne kadar Suriye’de nispeten sular durulmuş ve iç kanama denetim altına alınmış olsa bile taban dalga halindeki kriz ortamının yatıştığını söylemek için vakit daha çok erkendir. Mezhep ihtilafını kaşıyan ve kurcalayan, bu yolla Suriye’yi ateşe verip bölge ülkelerini köşeye sıkıştırmayı amaçlayan ilkel ve iğrenç bir tertip gözle görülür şekilde ara kaydetmektedir. Baas kalıntılarının kukla fonksiyonu gördüğü, yabancı istihbarat örgütlerinin faaliyet halinde bulunduğu, Siyonist barbarlığın devrede olduğu karanlık tablo tüm vahametiyle ortadadır.

‘CHP’NİN BAAS ARTIĞI BENZERİ POZİSYON ALMASI ÇOK TEHLİKELİ’

Bu kapsamda Cumhuriyet Halk Partisi’nin Baas zihniyetinin tetikçisi benzeri hareket edip Alevi kardeşlerimiz üzerinden istismar kampanyasına tevessül etmesi hastalıklı ve hasmane siyasetinin yeni bir türevidir. CHP’nin mezhep provokasyonu yalnızca Türkiye’ye değil, şu mübarek günlerde İslam toplumlarına, bölgesel istikrar ve dinamiklere yapılabilecek en vahim kötülüktür. CHP’nin Baas artığı ve uzantısı benzeri pozisyon alması çok tehlikeli bir kırılma ve kopuştur.

‘ALEVİ KARDEŞLERİMİZ ÖLÜMCÜL OYUNLARA ALDANMAYACAK’

Alevi kardeşlerimiz bizim canımız ve ciğerparemiz; milletimizin ve İslam aleminin ayrılmaz, ayrılamaz ve farklı görülemez inanç ve insanlık bedelleridir. Bizim nezdimizde Alevi ile Sünni arasına uçurum kazanlar, bunlar arasında ikilik çıkaranlar, yetmezmiş benzeri birbirine uzak ve yabancı benzeri takdim edenler din, diyanet, millet ve ümmet düşmanlarıdır. Ne Alevi kardeşlerimiz ne de Sünni kardeşlerimiz ölümcül oyunlara aldanmayacak, buna da asla kanmayacaktır. CHP’nin yolu yol değildir. CHP’li yönetici ve milletvekillerinin açıklamaları fitne ve fücura ön açmak, öncü olmak manasından öbür yorumlanamayacaktır.

‘DEM PARTİ’NİN BU ÇERÇEVEDE KARARINI BİLLURLAŞTIRMASI ACİL İHTİYAÇTIR’

Siyasi mezhepçilik ve etnik ayrımcılık peşinde koşanlar hem insanlık suçu işlemekte hem de yasa ve anayasaya aykırı emel ve aksiyonlara ortak olmaktadır.

DEM Parti’nin de bu gelişmeler karşısında duruşunu ve tavrını netleştirmesinde fayda vardır. CHP ya da diğer partilerle temaslarında 27 Şubat İmralı davetini mı konuşacaklar, yoksa etnik ve mezhebi hassasiyetleri tahrip edici adım ve arayış halinde olan partilerin fason ve fosilleşmiş ezberlerini dinleyip ortak mı olacaklar? PKK’nın kurucu lideri tarafından hazırlanan ‘Barış ve Demokratik Toplum Daveti’nin gereğini mi ifa edecekler yahut Suriye mazeretiyle Türkiye’nin iç karışıklık ve karışıklığa düşmesini projelendiren çürümüş siyasi zihniyetlere aracılık mı yapacaklar? DEM Parti’nin bu çerçevede kararını billurlaştırması acil ve amik bir gereksinimdir.

Türkiye, kalıcı ve kategorik ölçüde terörü millet ve devlet hayatından çıkarmanın arifesindeyken etnik ve mezhebi tahrikleri siyasi araç ve argüman olarak kullanan fırsatçı, fırıldak ve fikirsiz siyasetçileri ne Allah affedecek ne de aziz Türk milleti güzel görecektir.

‘ATEŞE DÖKÜLEN AKARYAKIT İLK DÖKENİ YAKACAK’

Milliyetçi Hareket Partisi, bir beladan kurtuluşun gayreti verilirken, diğer ve daha dehşet uyandıran nevzuhur problemlerin yeşertilmesinden dertlidir ve herkesi, özellikle siyasi partileri ahlaklı, hassas, milli ve sorumlu olmaya davet etmektedir.

Unutulmasın ki, ateşe dökülen akaryakıt ilk dökeni yakacak; rüzgardan kim medet umuyorsa önce onun çatısı uçacaktır.”