Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonun yıl sonunda yüzde 38 düzeylerine düşeceğini söyledi. Yılmaz tek haneli enflasyon sayısı için ise 2026’yı işaret etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin pandemi ve 6 şubat sarsıntılarından sonra oluşan bütçe ve cari açık risklerini berteraf ettiğini ileri sürerek enflasyonun yıl sonunda yüzde 38 düzeylerine düşeceğini söyledi.
NTV Ankara Temsilcisi Ahmet Ergen’in sorularını yanıtlayan Yılmaz şu mesajları verdi:
ENFLASYONLA MÜCADELE: Son 1 yılda ekonomik ve sosyal siyasetler öncelikliydi. İstihdamı artırma ve diğer taraftan enflasyon. İkinci çok önemli başlığımız ise sarsıntıydı. Zelzelenin yaralarını sarmanın peşindeyiz. Dış siyasette Gazze gündemdeydi. Ağır geçen bir yıl oldu. İktisatta o günün gereksinimlerine göre siyaset yaparsınız. Pandemi sonrası süreçten Türkiye en süratli çıkış yapan ülke oldu. Gerçek tarafı süratli olarak toparladık. Zelzelenin tesirleriyle tabii çok önemli bir bütçe ve cari açığımız vardı. Türkiye son 1 yılda bu riskleri berteraf etti. İki tarafta da güçlü hale geldik, enflasyonla mücadele için geçiş sürecini tamamlamış olduk.
2026’DA YÜZDİ 10’UN ALTINA DÜŞECEK: Yıl sonunda 5,2 ile yılı kapattık. Bundan sarsıntı harcamalarını çıkardığımızda 1,6 bütçe açığı ile kapattık. Bu yıl için 6,4 öngörüyoruz. Enflasyonla mücadelede geçiş döneminde yerde güçlendiren adımlar attık. Mayıstan sonra düşüş başlayacak dedik. Temmuz-Ağustos-Eylül’de de devam edecek düşüş süreci. Enflasyon yıl sonunda yüzde 38’ler düzeyine gelecek. 2026’da ise yüzde 10’un altına düşecek şekilde programımızı yaptık. 2026’da tek haneli sayıları yakalayacağız.
HEDEFLERDE ÇELİŞKİ GÖRMÜYORUZ: 3 yıla yayılan bir planımız var. Tüketim yüklü değil, üretim yüklü büyümeyi öngörüyoruz. Bir taraftan enflasyonla mücadele ederken bir taraftan büyümeyi hedefliyoruz. Bu kolay bir şey değil. 3 yıllık bir perspektifte bir taraftan enflasyonu düşürecek bir taraftan istikrarlı bir şekilde büyüyecek. Kısa vadede enflasyon ile büyüme arasında tartışmalar yapabilirsiniz. Ama en sağlıklı büyüme fiyat istikrarıdır. Orta vadede bu iki gayede bir çelişki görmüyoruz.
POLİTİKALAR SONUÇ VERİYOR: İlk çeyrekte 5,7 oranlık bir büyüme yakaladık. İhracat büyümeye 5 çeyrek sonra katkı sağlamaya başladı. 5 dönem sonra ihracat müspete geçmiş durumda. Bu da politikalarımız sonuç verdiğini gösteriyor. OVP (ORTA VADELİ PLAN) düzeyinde yıl sonunda yüzde 4’lük bir büyüme bekleniyor. Döviz muhtaçlığımız da azaldı. Seçim öncesi spekülatif bir hava oluşturulmuştu. Hakikaten seçim sonrası 60 milyar doların üzerinde Merkez Bankası’nın rezervlerinde bir artış gerçekleşti. Piyasada çok güçlü bir toparlanma var.
BORSA VERGİSİ AÇIKLAMASI: Kur Korumalı Mevduat (KKM) esasen başından itibaren süreksiz bir düzenlemeydi. Sorumluluğunu yaptı, artık adım adım oradan çıkıyoruz. Bizim yapacağımız vergi düzenlemeleri enflasyonu artırıcı değil, kayıt dışılığı azaltacak bir teklif barındırıyor. Çok spekülatif paylaşımlar görüyoruz sosyal medyada. Yetkililer açıklamadan söylentilere prestij edilmemeli. Borsada yapılan süreçler üzerinden cüzi bir miktar alma tartışmaları yapılıyor. Borsada yararlar üzerinden bir vergi yok. Yalnızca 10 binde 1’ler olur mu bunun tartışması var işlem fiyatı olarak.
ANAYASA TARTIŞMALARI: Mevcut anayasımız darbe sonrası bir periyotta hazırlık, vesayetçi bir anlayış var. Birçok madde değiştirildi ama ideal bir anayasamız da yok. Türkiye’nin artık sivil iradeyle oluşmuş bir anayasaya ihtiyacı var diye inanıyoruz. Diğer partilerle bir süreç yürütülüyor. Ümit ediyoruz toplumsal karşılığı olarak da bu süreç tamamlanır. İnşallah hep birlikte başarırız.
SİYASETTE YUMUŞAMA: Olumlu bir gelişme bu. Kesinlikle farklılık olacak. Demokrasi bu türlü bir şey. Üslup ve yol çok önemli. Siyasette rekabet edelim ama hürmetimizi koruyalım. İçerik olarak baktığımızda da milli sorunlarımız var bizim. Burada tüm partilerin ortak bir duruş sergilemesi önemli. Bizim Türkiye Yüzyılı Vizyonu’muz var. Orada en temel başlıklardan biri Huzurun Yüzyılı. Bir taraftan terörle, bir taraftan çetelerle mücadele. Şu Anda daha çok içerde insanımız huzurunu bozan çetelere karşı bir mücadele var. Bu yeni bir şey değil. Öteden beri bir gayretimiz var. Güvenlik konusunda odunsuz bir şekilde gayretlerimizi sürdüreceğiz.
ABD İLE F-16 MUAHEDESİ: Maalesef ABD ile çok çeşitli tartışmalar yaşadık. Terör örgütleri ile uzaklık konusunda arzu edilen noktada değiliz. Ama ABD ile Türkiye’nin ortak menfaatleri var. Bir takım lobilerin iki ülkenin ortasını açmasına müsaade etmemek lazım. Şu Anda farklı bir hava oluşmuş durumda. F-16 ve kimi ögeler bunun kesimi. İsveç’in NATO’ya üye olması sonucunda birtakım kısıtlamalar kalkmış oldu. Ümit ediyoruz bu süreç diğer alanlarda da olumlu süreçler yaratsın.