Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ’emekli’ açıklaması: Palavralara inanmayın

Cumhurbaşkanı Erdoğan yerel seçim çalışmalarına Isparta ve Burdur mitingleriyle devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ’emekli’ açıklaması: Palavralara inanmayın
Yayınlama: 20.03.2024
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Isparta mitinginde halka seslendi. Erdoğan, “Enflasyon düştükçe, iktisattaki bu olumlu tablonun getirilerini çalışanlarımıza ve emeklilerimize daha iyi yansıtma imkanı bulacağız. Bunun dışındaki palavralara sakın ha kanmayın” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Gül bahçesi gül verir arı konar bal verir. Isparta, değerini bilene gönül verir. Efendimizin remzi olan gülleri ile hoş istekli insanlarıyla maruf Isparta’da bir kere daha sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Selçuklu’nun yoldaşı, Osmanlı’nın beğenilen kenti, cumhuriyete giden yolda istiklal çabamızın mihmandarı Isparta, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına da öncülük ediyor. Isparta dururken elbette sizden diğerine gönül vermek olmaz. Sizler de 14-28 mayıs seçimlerinde milletvekilliğinde yüzde 55,5, cumhurbaşkanlığında yüzde 58 oy oranı ile gönlünüzün bizden yana olduğunu gösterdiniz, bizi yalnız bırakmadınız. Sevginiz ve vefanız için her birinize farklı başka şükranlarımı sunuyorum. Biz de Isparta’dan aldığımız güçle, şevkle, heyecanla Türkiye Yüzyılı’nın inşası yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.

Biliyorsunuz, geçtiğimiz yılın mayıs seçimlerini 6 Şubat zelzelelerinin acısı eşliğinde gerçekleştirmiştik. Milletimiz sarsıntıda sergilediği birliği, beraberliği, kardeşliği hamdolsun sandıkta da sürdürdü. Türkiye son 10 yıldır terörden darbe teşebbüsüne, salgından bölgemizdeki çatışmalara kadar gerisi arkası kesilmeyen kaç sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi bu zelzeleler üzerimizdeki yükü daha da artırdı. Fakat şimdi geldiğimiz noktada yerel yönetim seçimlerine gidiyoruz. Bugün de hayat pahalılığıyla ve onun bir sonucu olarak sabit gelirli insanlarımızın refah kaybıyla sınanıyoruz. Allah’ın müsaadesiyle bunların da üstesinden geleceğiz. Uyguladığımız programın sonuçlarını bu yılın ikinci yarısından itibaren görmeye başlayacağız.

ESASEN EKONOMİK GÖSTERGELERİMİZ ÇOK İYİ: Esasen genel ekonomik göstergelerimiz çok iyi. Milli gelirimiz, istihdamımız, üretimimiz, ihracatımız tarihimizin en yüksek düzeyinde. Enflasyon düştükçe, iktisattaki bu olumlu tablonun getirilerini çalışanlarımıza ve emeklilerimize daha iyi yansıtma imkanı bulacağız. Bunun dışındaki palavralara sakın ha kanmayın.

Eski Türkiye’de bu palavracı siyaset anlayışı yüzünden ülkenin onlarca yılı heba edildi. Güvensizliğin, istikrarsızlığın, programsızlığın, plansızlığın kol gezdiği bir ülkede herkes kaybeder en çok da çalışanlar ve emekliler kaybeder. Hatırlarsanız, bu ülkede emekliye, memura, personele maaş ödenememe tehlikesinin yaşandığı günler oldu. Üstelik o günlerin hem çalışan ve emekli sayıları hem bunların toplam bedelleri bugünle mukayese edilemeyecek kadar küçük sayılardı. Türkiye bugün 32 milyonu bulan çalışan, 16 milyona ulaşan emekli sayısıyla nitekim çok farklı bir ligin oyuncusudur. Biz güven ve istikrar iklimini muhafaza ederek diğer faktörler ne olursa olsun ülkemizin gayelerinden sapmasına asla izin vermedik. Bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Dışarıda ve içeride ne yaşarsak yaşayalım milletimizin işini, aşını, huzurunu, güvenliğini müdafaa kararlılığımızdan asla geri adım atmıyoruz. Şu Anda meydana gelirken arkadaşlara dedim ki, emniyete sorun bakalım şimdi alanda ne kadar Ispartalı kardeşim var. Ne dediler; 35 bin. İşte Isparta bu. Gül diyarı bu. Biz Isparta’yı sevdik, Isparta’da bizi seviyor.

Ülkemizin son 21 yıldaki kazanımlarına sahip çıkmadan daha güçlü ve müreffeh bir toplum hayali kuramayız. Bu devirde milli gelirimizi 3 kat büyüttük. Önümüzdeki süreçte milli gelirimizi 2 kat daha büyütebiliriz. Böylelikle hepimiz daha iyi refah düzeylerine kavuşabiliriz. Ama bunu oturup yalnızca eleştirerek ya da yattığımız yerden ahkam keserek değil, çalışarak hem de çok çalışarak yapmamız gerekiyor. Hiç çalışmadan dünyanın en yüksek refah düzeyinde bir hayat yaşamayı umut etmenin ismi hayalperestlik değil öteki birsendir. Milletimizin çalışkan, üretken, mahir olduğunu biliyoruz. Biz insanımızın bu vasıflarını harekete geçirebileceği, kullanabileceği, katma pahaya dönüştürebileceği bir alt yapı oluşturmanın peşindeyiz.

İşte savunma sanayii bunun örneklerinden biridir.

Şu anda biz dünyada havada var mıyız? İnsansız uçaklarımızla var mıyız? Şu anda daha da yapacağız. KIZILELMA ile var mıyız? Motamot devam, AKINCI ile var mıyız? Devam, dünyada insansız hava araçlarında ilk 3 ilk 4’ün içindeyiz. Daha düne kadar neredeyse tamamen dışa bağımlı bir savunma endüstrimiz vardı. Yüzde 20’si yerli… biz geldik bu yüzde 20’yi yüzde 80’e çıkardık. Şu Anda yüzde 80 yerli. Bize tabanca vermiyorlardı. Şu Anda bizim yerli tabancalarımıza dünyanın dört bir yarından talep var. Şu anda aynı alanda dünyanın önde gelen ihracatçıları arasına girdik. İnsansız hava araçları teknolojisinde dünyanın ilk 3 ülkesinden biriyiz. Milli savaş uçağımız KAAN ile beşinci jenerasyon uçak yapabilen 4 ülkeden biri olduk. Aynı tabloyu makineden besine, giysiden seramiğe, turizmden müteahhitliğe her alanda görmek mümkündür.

Her kim bu ülkenin yandığını, bittiğini, çöktüğünü iddia ederek etrafına ümitsizlik saçıyorsa emin olun başında öbür hesaplar vardır. Eskiler otu çek köküne bak derlerdi. Bunların da köküne baktığınızda ya kifayetsiz muhterisleri, ya terör örgütü yandaşlarını, ya emperyalistlerin beşinci kol elemanlarını görürsünüz. Maksatları karamsarlık bulutlarını zirvemize toplayarak milletimizi yıldırmak, insanımızın mücadele azmini kırmak, hepimizin dikkatini dağıtmaktır. Geçmişte aynı şeyi toplumsal farklılıkları çatışmaya dönüştürerek, vesayetçilerin önünü açarak, terör örgütlerini kullanarak, darbecileri destekleyerek, ekonomik tetikçileri harekete geçirerek yapıyorlardı.

Şimdi yol değiştirmişler, milletimizin moralini çökertme taktiği uyguluyorlar. Halbuki bu milletin morali Çanakkale’de yedi düvel üzerine geldiğinde çökmedi. En zor koşullarda verdiği milli mücadelede çökmedi. Merhum Adnan Menderes’in bedelini canı ile ödediği demokrasi mücadelesinde yaşanan o kesintilerde çökmedi. Daha başımıza gelen birçok badirelerde çökmedi. Gezi’sinden 15 Temmuz’una son devirde maruz kaldığımız onca akınlarda çökmedi. Aslında bunlara yanıldıklarını 14-28 Mayıs seçimlerinde sandıkta gösterdik. Ama bunlar hala anlamıyor, anlamayacaklar. Şu Anda 31 Mart’ta bunlara bunu anlatmaya hazır mıyız? 10 günümüz var. 10 gün sonra sandıklarda gelin bunları demokratik şekilde gömelim. Isparta’nın bu tarihi hesaplaşmada milli irade safının en önlerinde yer alacağına ben inanıyorum.

Bu yıl Gazze’de yaşanan katliamların hüznüyle buruk bir ramazan yaşıyoruz. Türkiye olarak bilinen ve bilinmeyen yardımlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Rabbim oradaki kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyoruz. Bizim hem kendi insanımız, hem dünyadaki tüm mazlumlar için yapacağımız en iyi şey birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarak ülkemizi amaçlarına ulaştırmaktır. Bunu başardığımızda artık yepisyeni bir Türkiye’ye, yepisyeni bir bölgeye, yepisyeni bir dünyaya Allah’ın müsaadesiyle gözlerimizi açacağız. Bize bugüne kadar kaç zaferleri yaşatan rabbimiz inşallah bu hoş günleri görmeyi de nasip eder.

Her kentimizde ısrarla altını çizerek ifade ediyorum. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Bizim istismarla, saplantıyla, palavrayla dolanla, kibirle işimiz olmaz. Bizde tevazu hükümrandır. Biz gece gündüz ülkemizi ve kentlerimizi nasıl ileriye taşıyacağımızın planlarıyla, projeleriyle yatıp kalkıyoruz. Bu anlayışla Isparta’ya 21 yılda 76 milyar lirayı aşkın kamu yatırımı yaptık.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.