Cumhurbaşkanı Erdoğan UCM’nin Netanyahu hakkındaki kararına destek vererek Avrupa ülkelerini kararın uygulanması için rol oynamaya çağırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda 4. Uluslararası STK Fuarı’nda açıklamalar yaptı. İsrail’in Ortadoğu’da sürdürdüğü savaş siyasetlerine dikkat çeken Erdoğan İslam toplumuna “yek beden olma” daveti yaptı. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında verdiği mahkumiyet kararına destekleyici Erdoğan, Avrupa’yı kararı uygulamak için rol oynamaya çağırdı.
Erdoğan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
İSRAİL AKINLARI: Uluslararası sistemin imtiyazlı aktörleri kendi çıkarları uğruna İslam coğrafyası başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerini savaş ve çatışma ortamına sürüklüyor. İslam aleminin zorlu bir sınamadan, kapsamlı kuşatmadan geçiyor. Yanı başımızdaki Filistin’de 14 aydır mazlumlar, çocuklar, bayanlar, yaşlılar zalimce katlediliyor. Uluslararası örgütler ve uluslararası medya, Filistin’de, Lübnan’da ve daha pek çok bölgede işlenen insanlık hatalarını görmezden geliyor. İsrail lehine karartma uygulanıyor. Demokrasi ve insan hakları nutukları çeken ülkeler alçak katliamları durdurmak yerine İsrail’e verdikleri takviyeyle zulmü körüklüyorlar. Bu durumdan yürek alan siyonist katiller barbarlıklarına her geçen gün yenilerini ekliyor.
YAPTIKLARIMIZ KADAR YAPMADIKLARIMIZDAN DA MESULÜZ: Kalbim parçalanarak birtakım sayıları sizlerle paylaşmak istiyorum. Akınlar başlayalı 400 günden fazla zaman geçti. 50 bine yakın Filistinli şehit düştü, 700 binden fazla kişi yararlandı. Filistin’de şehit olanların ve yaralananların kanı yalnızca katillerin değil onlara mani olmayanların da üzerlerine sıçramıştır. 436 bin yapıya ağır hasar veren akınların gerisindeki sinsi hedef her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Daracık alana hapsedilen 2 milyondan fazla Filistinli zor koşullar altında hayata tutunmaya çalışırken verdikleri çetin mücadeleyi sebatla sürdürüyor. Mevla 1967 sonları temelinde bağımsız, hâkim ve başşehri Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kuruluşu görmeyi rabbim bizlere nasip eylesin diyorum. Kudüs’ün mahremiyetine uygun şekilde uluslararası güvenlik şemsiyesi altına alınması gayretimizi sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum. Yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da mesulüz. Fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp yek beden hareket etmek zorundayız. Vahdet olmadan rahmet olmaz. Yürekler toplu vurmadıkça müsteviler karşısında başarılı olunmaz. Filistin ve Lübnanlı kardeşlerimize, Sudan ve Yemen’de temiz ve mazlumlara lakin bu şekilde yardımcı olabiliriz. İslam coğrafyasında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımıza da çok çok önemli işler düşüyor. Farklı alanlarda farklı araçlarla çalışmalar yürüten STK’ların kapasitelerini artırmaları, icra düzeneklerini güçlendirmeleri kural. STK’larımızın gençlerimiz başta olmak üzere toplumun türlü bölümlerini kuşatacak uygulamalarına geçmişte hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyoruz. Sürdürülebilir kalkınmaya katkı veren STK’lar global barış ve adaletin tesisine hayati katkılar yapacaktır.
AİLE MEFHUMUMUZ SALDIRI ALTINDA: Aile mefhumumuz, toplumsal yapımız, örfümüz, kıymetlerimiz ve kutsallarımız, global seviyede şuurlu ve çok istikametli bir saldırı altındadır. Sapkın akımlar, özendirici yayınlar, moda ismi altındaki dayatmalar, zihinlere nakşedilen aşağılık fikirler her tarafımızı kuşatmış durumda. Cinsel sapkınlıkların insan hakkı olarak sunulmasının arkasındaki sinsi gerçeği iyi biliyoruz. Tarihen ve itikaten sabittir ki aile yapısı çürütülmüş toplumun ayakta kalması mümkün değildir. Çocuklarımıza ve gençlerimize daha inançlı, vicdanlı, adil bir dünyayı miras bırakmak istiyorsak hep birlikte elimizi taşın altına koymalıyız. Ailenin korunması STK’ların da öncelikli amacı olmalı.
İSRAİL’LE TİCARETİMİZİ KESTİK: Millet olarak her dönem günahsızların yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Ülkemizin bu insani siyasetini hazmedemeyenler, aleyhimizde kara propaganda yapsa da Türkiye’nin insan odaklı siyasetini engelleyemeyecek. Gazze’de yaşayanlar başta olmak üzere Filistin halkı için yaptıklarımız bu hakikati göstermektedir. Gazze’ye 86 bin ton Lübnan’a ise 1300 ton insani yardım materyali ulaştırarak bölgedeki kardeşlerimize en fazla destekleyici ülkelerden olduk. İsrail’le ticaretimizi hiç düşünmeden hızla kestik. Siyonist idarenin Gazze’de işlediği hataları protesto etmek için milletimizle birlikte cadde, meydan, sokakları doldurduk. BMGK başta olmak üzere uluslararası seviyede karar alıcı düzenekleri harekete geçirdik. Şahsımız aleyhinde yürütülen onca kampanyaya, siyonist lobiden ve İsrail destekçilerinden gelen onca baskıya karşın, duruşumuzu asla bozmadık.
UCM KARARI: UCM’nin, İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında çıkardığı tutuklama kararını desteklediğimizi ifade etmek istiyorum. Alınan gözü pek kararın kontrata taraf tüm ülkelerce uygulanmasını insanlığın uluslararası sisteme inancını tazeleme ismine çok önemli buluyoruz. Yıllardır dünyaya hak, hukuk, adalet ve insan hakları dersi veren batılı ülkelerin bu noktada sözlerini yerine getirmeleri mecburidir. 3 kuruşluk siyasi rant sağlayacağım diye ülkesine ve devletine ‘İsrail’le ticaret yapıyorlar’ iftirası atanlar benzeri de olmadık.