Mehmet Selim İmamoğlu’nun emniyet ifadesi: Kendimi bilime adadım, ailemin birikimini uluslararası alana taşımam en doğal hakkım!
CHP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun oğlu Mehmet Selim İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturma kapsamında verdiği ifadede, “Anneme ve dedeme ait yasal gelirlerden bana gönderilen paralar, Hırvatistan’daki yatırımıma yöneliktir. Toplamda gönderildiği iddia edilen 637 bin Avro doğru değildir, gerçek miktar 388 bin 303 Avro’dur. Ben iyi bir üniversiteden mezun olmuş, bilime kendini adamış bir Türk genciyim. Ailemin birikimini uluslararası alana taşımam en doğal hakkımdır. Ailemin ve benim suçla ilişkilendirilmemi asla kabul etmiyorum” dediği bildirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik “mali” suçlamalarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, CHP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun oğlu Mehmet Selim İmamoğlu, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ifade verdi.
İmamoğlu ifadesinde, Hırvatistan’da kurduğu şirket ve banka hareketlerine ilişkin iddiaları reddederek, şunları söylediği öğrenildi:
“Hırvatistan’a gönderildiği iddia edildiği şekilde toplamda 637 bin 106 Avro gönderilmemiştir. Benim Hırvatistan’a gönderdiğim miktar 388 bin 303 Avro’dur. İsterseniz bununla swift dekontlarını ve hesap hareketlerini sunabiliriz. Üniversiteden mezun olduğum dönemde 40 yıllık aile inşaat şirket geleneğimizi okulumun da verdiği vizyon ile uluslararası alana taşıma amaçlı uzun bir süre Hırvatistan’a gidip geldim ve yine uzun süren araştırmalar sonucunda ailemle verdiğimiz ortak bir kanaatte Hırvatistan ülkesinde bir şirket kurup bir inşaat projesine yatırımcı olmaya karar verdim. Bunu ailemle paylaştıktan sonra ihtiyacım olan meblağı bana annem ve dedem vermeyi kabul ettiler. Bu şekilde de şirketin faaliyetine başlamış oldum.”
Selim İmamoğlu, avukatları Tora Pekin, Dilek Gürsan Küçükaksu ve Sezen Yılmaz eşliğinde verdiği ifadede, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden inşaat ve fizik mühendisliği alanlarında çift diploma sahibi olduğunu, halen fizik mühendisliği yüksek lisansına devam ettiğini belirtti. İmamoğlu, Hırvatistan’da faaliyet gösteren “Tectum Investment D.O.O.” adlı firmanın yüzde 100 kendisine ait olduğunu söylediği bilidirildi.
MASAK raporlarında ailesinden gelen para transferlerine ilişkin tespitler hakkında da konuşan İmamoğlu, “Anneme ve dedeme ait yasal gelirlerden bana gönderilen paralar, Hırvatistan’daki yatırımıma yöneliktir” dediği ifade edildi.
“Benim ve ailemin ilişkilendirildiği en ufak bir suçlamayı bile kabul etmiyorum”
İmamoğlu, babası Ekrem İmamoğlu tarafından gönderilen 772 bin TL’nin de tekne alımı için kullanıldığını ifade etti. “Ludio” adlı tekneyi Berkan Aksu ve Sertaç Sürmeli’den satın aldığını belirten İmamoğlu, ifadesinde ayrıca “Ben iyi bir üniversiteden mezun olmuş ve şuan halihazırda İstanbul Teknik Üniversitesinde fizik mühendisliği alanında kuantum teknolojileri üzerine yüksek lisans yapan kendini bilime adamış bir Türk genciyim. Aynı zamanda şükürler olsun ki çok uzun yıllardır ticaretle uğraşan ve bu işini hakkıyla yapan bir ailem vardır. Bu birikimi hem ailemin hem de Türkiye Cumhuriyeti devletinin bana verdiği eğitim ve vizyonla uluslararası alana taşımak benim en büyük hakkımdır. Bu konuyla alakalı benim ve ailemin ilişkilendirildiği en ufak bir suçlamayı bile kabul etmiyorum” ifadelerini kullandığı öğrenildi.
İmamoğlu ifadesinde ayrıca, “Ben iyi bir üniversiteden mezun olmuş, bilime kendini adamış bir Türk genciyim. Ailemin birikimini uluslararası alana taşımam en doğal hakkımdır. Ailemin ve benim suçla ilişkilendirilmemi asla kabul etmiyorum” dediği belirtildi.
“Para transferlerinin tamamı aile içi mal varlığı tasarrufudur”
Selim İmamoğlu’nun avukatları Tora Pekin, Dilek Gürsan Küçükaksu ve Sezen Yılmaz’ın ise ortak beyanlarında, “Müvekkile isnat edilen aklama suçunda failin eylemi gerçekleştirdiği sırada üzerinde işlem yaptığı mal varlığı değerlerinin suçtan kaynaklandığını bilmesi gerekmektedir. Müvekkil ifade ettiği üzere yurt dışına yatırım olarak yolladığı parayı anne ve dedesinden almıştır. Müvekkilin izah ettiği üzere gerçekleşen para transferlerinin tamamı aile içi mal varlığı tasarrufudur ve müvekkilin bu malvarlığına dair herhangi bir şüphe geliştirmesini gerektiren bir durum yoktur. Müvekkilin anne ve dedesinden aldığı paranın ne sebeple ve hangi suçtan kaynaklandığı ve bunun müvekkil tarafından nasıl bilinebileceği tümüyle belirsizdir, müvekkile açıklanmamıştır. Bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verilmesini talep ediyoruz” ifadesini kullandığı öğrenildi.