Özgür Özel’den Erdoğan’a 50+1 yanıtı: Bizimle birlikte anayasa değiştiremeyeceksin

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalar yaptı.

Yargıtay’ın Can Atalay kararı hakkında açıklama yapan Özel, “Mesele bir anayasa krizi değildir. Mesele bir mahkemenin ve ona yürek veren bir genel liderin, Anayasayı tanımamasıdır. Mesele bir devlet krizidir. Tahminen yarın bir gün seçimi yapmama keyfiliğine, bir darbe teşebbüsüne direnip direnmeme meselesidir” dedi.

Erdoğan’ın 50+1 çıkışı hakkında da konuşan Özel, “Sayın Erdoğan, sen ne değiştireceksin bilmiyorum, sistem mi değiştireceksin, ortak mı, ittifak mı değiştireceksin, merhum Erbakan’a attığın kazıkta olduğu benzeri gömlek mi değiştireceksin. Ne değiştirirsen değiştir emin ol bizimle birlikte anayasa değiştiremeyeceksin” dedi.

Özel’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Bu hafta sonu Bosna Hersek’te olacağız. Bosna Hersek 1990’larda çok büyük acılar yaşadı. Dünyanın gözü önünde büyük soykırım yaşadı. Türkiye olması gereken yerdeydi.

‘FİLİSTİN’E GİDECEĞİZ’

Şimdi İsrail-Filistin probleminde olduğu gibi. Filistin’de halka en büyük zararı veren Hamas’ın sınır aşmasıyla başladı. Bunu araç sallaştıran İsrail adeta bir soykırıma girişti. 13 bin 300 kişi hayatını kaybetti. Öldürülen çocukların sayısı 4 bin 600’e ulaştı. Bu kadar büyük bir zulmün karşısında dünyanın güçlüleri Bosna’da 1995’te girdikleri suskunluğa girdiler. Sonra gözyaşı döktüler. Yapmaları gereken bu zulme dur demektir.

Arkadaşlarımız çalışıyor, gerekli diplomatik teşebbüsleri başlattılar, Filistin’e gideceğiz.

‘ANAYASA KRİZİ DEĞİL, DEVLET KRİZİ VAR’

Yargıtay Can Atalay kararıyla birkaç yere birden had bildiriyor. Hatay seçmenine karşı bir meydan okuma var. Mesele devamında Can Atalay krizini çok aşıyor. AYM’ye diyor ki, ben Anayasa’yı tanımam. Meclis’e diyor ki, ben 600’ünüzü de takmam. Meclis Lideri’ne ayar veriyor. Numan Kurtulmuş da rahatsızlık duyuyor ama bu noktada yapması gerekenleri Meclis ismine yapmıyor. Tarafsız bir Meclis Başkanlığı görevi için yola çıkmıştı.

Ortada bir anayasa krizi yok. Yaşanan mesele, bir mahkemenin ve ona cüret veren parti genel liderinin anayasayı tanımama krizidir, mesele bir devlet krizidir. Mesele, ‘anayasanın bir sayfasını tanımayayım, yarın ses çıkmazsa meclisi de tanımam’ın, anayasasız bir tertibi dayatmanın, meclisi tanımamamın, tahminen seçimleri bile yapmamanın hesabı içinde olan bir darbe girişine direnip direnmeme sorunudur.

CHP, Erdoğan’ın başına geçtiği bu darbe teşebbüsüne direnmeye karar verdi. Kümemiz toplandı, ikinci bir karara kadar bu gayretimiz Meclis’te sürecek. İktidarın kaygısıyla kimi merkez medya ve yandaş kanallar gözlerini kapamış durumdalar. Erdoğan’ın karşısında bu darbeye direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz.

‘MHP’NİN KAMBUR OLDUĞUNU AÇIKÇA İFADE EDİYOR’

10 Kasım 2021’den önce, 5 Ekim 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki, ’50+1 rastgele bir tercih değildir. Şuurlu ve vazgeçilmez bir kriterdir’. Solcuları, sosyal demokratları, Kürtleri bu devleti direktöre değer görmüyor ya, kendince bir koalisyon yapacak, oradan ayrılmayacak. Biz yaptık, biz önerdik demiyor. Kürt’ü Alevi’yi solcuyu, işçiyi, onların temsilcilerini dışarıda tutan bir anlayış. 10 Kasım 2021’e gelince Karamollaoğlu ziyaretinde 50+1’in mahsurlu olduğunu anladık diyor. İttifak ortağından cevap geliyor, ’50+1 hesabını eleştirenleri anlayışla karşılamamız abesle iştigal olur, bu suçsuz bir talep değildir’ diyor. Tartışma rafa kalkıyor. Geçen günlerde Erdoğan ’50+1 kaidesinin değişmesi isabetli olur, yanlış işler yapılıyor’ diyor. MHP’nin yanlış bir yol olduğu, onunla birlikte olmanın bir yanılgı olduğu, MHP’nin sırtında kambur olduğunu açıkça ifade ediyor. Hep birlikte susuldu, beklendi ki Devlet Beyefendi buna ne diyecek. Devlet Beyefendi, ‘eksiklikleri olabilir ama taviz verilemez, ama cumhurbaşkanımız ile aramızı da kimse açamaz’ dedi.

‘BİZİMLE BİRLİKTE ANAYASAYI DEĞİŞTİREMEYECEKSİN’

Bizim CHP olarak bunlarla meşgul olmamız mümkün değil. Sayın Erdoğan, sen ne değiştireceksin bilmiyorum, sistem mi değiştireceksin, ortak mı, ittifak mı değiştireceksin, merhum Erbakan’a attığın kazıkta olduğu benzeri gömlek mi değiştireceksin. Ne değiştirirsen değiştir emin ol bizimle birlikte anayasa değiştiremeyeceksin.

Biz, kendisi için her doğan için değil Erdoğan için yapılmış anayasaya ‘bu kıyafetin kolu uzun, paçası dar geliyor’ diyorsa biz ona şunu söylüyoruz: Anayasa toplumsal mutabakatla yapılır, o denli MHP ile bire bir verdik, noktasını virgülünü değiştirmez dersen seni bu türlü esir alırlar kardeşim, kaygısına kendin yan. Git kaygısını öteki tarafta anlat.

Öbür taraftan enteresan bir münasebet, bir yandan bakıyorsunuz, biri diyor ki yanlış yollara saptım, diğer sistem çok hoş, cumhurbaşkanımız aramızı kimse bozamaz diyor. Yürümeyen bir evliliği biri devam ettirmek istiyor, biri bitirmek istiyor gibi. Haydi oradan keratalar meşgul etmeyin memleketi.”