Özgür Özel’den teğmenler çıkışı: Kararı verenleri, sessiz kalanları emekliye yollayacağız

CHP lideri Özgür Özel partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasının haksız olduğunu ve Başkan Ahmet Özer hakkında kanıt olmadığını vurgulayan Özel, “Esenyurt Belediye Meclis’inin birini seçmesi yerine Tayyip Bey’in seçtiği birinin yenilmişliğin göstergesidir. Bunun ismi demokrasi değil. Bu mızıkçılığın yanıtını Esenyurt’tan alacaksınız” diye konuştu. Özel, Esenyurt Belediyesi’nde nöbete devam edeceklerini de duyurdu.

Yenidoğan çetesi skandalına ilişkin ise Özel, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu hakkında “O bakan istifa edecek, o hesap verilecek” dedi.

‘Kılıçlı yemin töreni’ nedeniyle teğmenlerin ihraçlarının talep edilmesine tepki gösteren Özgür Özel, “Bu kararı kararı verenleri, karara sessiz kalanları emekliye yollayacağız” dedi.

30 bin lira minimum ücret taleplerini yineleyen Özel, konuşmasını ise erken seçim davetiyle sonlandırdı.

Özel’in açıklamalarından başlıklar şöyle:

ETKİ AJANLIĞI: Bir yasa getirdiler ismi tesir ajanlığı. Bir yazmış AK Parti grubu; herkes casus. Kırmızı alarm ilan ediyoruz dedik, bu yasa geçmeyecek elden gelen ne var yapılacak dedim gruba. Grup bu talimatı aldı. Mücadele verildi. Tesir ajanlığı yasası geri çekildi. Taslağı hazırlasınlar casusa ajan desinler. Ama MİT’in istediği ya da devletin, güvenlik güçlerinin istediği öğrenciyi, öğretmeni, öğretim görevlisini, gazeteciyi tehdit etmeyen bir maddeyi yazacak akıl maharet bu ülkenin bürokrasisinde var. Yazın, oturmaya biz varız. Geçen haftakine benzer bir metnin orasını burasını değiştirip aynı niyetle getirmeyin. Kırmızı alarm kalkmadı sarıya çevirdik.

ESENYURT BELEDİYESİNE KAYYIM: Şafak operasyonu ile liderimizi Ahmet Özer’i aldılar. Yatak odasına kadar gidip gözaltına aldılar. Sadece itibarsızlaştırmak için. Devletin kilidini balyozla kırdılar. Geçersiz kanıtlarla Ahmet Özer’i tutukladılar. İtiraz ettik, CHP bütün grubuyla birlikte yalnızca Esenyurt’taydı. Demokrasi darbe teşebbüsüne karşı ne yapmamız gerektiğini konuştuk. Ceza hukukçuları dilekçe yazdılar. Profesörlerin 40 yıllık akademik bilgileriyle hazırladıkları yazıları reddettiler. Bir de saklı şahit beyanları var. Tutuklamaya devam dediler. Kapalı şahit nereden çıktı? Bâtın şahit var ise o gün sorardın. O bilinmeyen şahidin tabiriyle güya iddianame yazacak. Savcı, İstanbul’da süratli iddianame yazmasıyla meşhur. İddianame yok, zira ortada delil yok. AK Parti ve MHP’ye kötü haberim var. 2 bireyden biri Ahmet Özer’e oy vermiş. Esenyurt’ta kimse buna inanmıyor. Esenyurt’un yüzde 80’i buna inanmıyor. 5 bireyden 4’ü yanlış yapıldığına inanıyor. Sandığı koyup halka soralım. Yüzde 80’i Ahmet Özer’in arkasında değilse biz bir şey bilmiyoruz. Şunu unutmayın ki Ahmet Özer çıkana kadar o kümenin içinden birinin yönetmesi gerek. Ama o kişiyi Tayyip Bey’in seçmesi, onun açısından tamamen yenilmişliğin ifadesi. Bunun ismi demokrasi değil. Gözünü hırs bürümüşlüğün biçimidir. Biz liderimizin ardındayız. Ahmet Özer mahkemede kumpasları aşacaktır. Haklarında hiçbir suçlama olmayan, milletin seçtiği koca bir Esenyurt Belediye Meclis’inin birini seçmesi yerine Tayyip Bey’in seçtiği birinin yenilmişliğin, acziyetin göstergesidir. Bunun ismi demokrasi değil. Bu mızıkçılığın karşılığını Esenyurt’tan alacaksınız. Nasıl İmamoğlu’nun mazbatasını iptal ettiniz de millet İmamoğlu’nu tekrar seçtiyse aynı şekilde demokrasi tokadını alnınızın ortasına yiyeceksiniz.

NÖBETE DEVAM EDECEĞİZ: Biz Esenyurt’u yalnız bırakmayacağız, nöbete devam edeceğiz. 2 günden birinde Türkiye’nin herhangi bir kentinden birinde tüm yöneticilerimizle nöbet tutacağız. Esenyurt’ta tüm sanatkarlarımız, yazarlarımızı, gazetecilerimiz ve düşün insanlarımızı bekliyoruz. 81 şehir başkanı Esenyurt’ta olacak. Bir tam gün Esenyurt’un 43 mahallesinde her mahallede iki şehir başkanı ve milletvekillerinin bulunduğu mahalle toplantıları yapacak. Mücadeleyi meydandan mahalleye taşıyoruz. Mesele milletin seçtiğine devletin başındakilerin hürmet göstermeyi bilmesi. Kayyımın nasıl çalışmaları durdurduğunu ve kayyımın esasen zor durumda olan Esenyurt’u nasıl paçasından aşağı çekmeye çalıştığını anlatacağız.

MİLLETVEKİLLERİNE VE POLİSE TEŞEKKÜR: Esenyurt’ta görev yapan tüm milletvekilimizden yöneticisine, hepsine teşekkür ederim. O polislerin her biri eş, ana, baba, evlat ve kardeş. Eve gittiklerinde onları mahcup edecek muameleyle karşılaşmasınlar. O kadar yüksek tansiyona, uykusuzluğa ve kumanyaya mahkum göreve karşın polis de bizi engelledi, kanunsuz işlere alet edildi ama bize karşı saygısızlık yapmadı. Ben bu milletin vekillerine de polislerine de teşekkür ediyorum.

O SAĞLIK BAKANI İSTİFA EDECEK: Bir yanda yenidoğan çetesi yankılanırken Sağlık Bakanı gelmiş mecliste yenidoğan ünitelerini nasıl yöneteceğine dair bütçe istiyor. Hastane sahipleri o kadar hatrı sayılır şahıslar ki hala kapanmadı. O kadar şımarmışlar ki; savcıyı tehdit ediyor. Savcı beyin canına tak ederek yeni operasyon başlayarak ortaya çıkıyor. İhbardan sonra bile çocuk vefatları devam ediyor. O sürecin sağlık müdürü bugün Sağlık Bakanı. Kendisine bakan muamelesi yapılmasını bekliyor. O bakan istifa edecek, o hesap verilecek. O vakte kadar kimse sizin yüzünüze bakmayacak. 47 sanık var bir tanesi devlet memuru değil. Neden? Zira beyefendi ortada kalacak. Bu millet her şeyi gördü.

BAKAN TEKİN’İN LAİKLİK SÖZLERİNE TEPKİ: Milli Eğitimi tarikatlara yönettiren bir bakan ile karşı karşıyayız. Öğrencilerin yüzde 25’inin elinde en az birinin bıçak olan, okula aç giden, bir ayran alamayan, yemek dağıtma sözünü unutan, okulları pislik götüren bir bakansın. Laiklik din düşmanlığıymış da, yok mescitler ahır olmuş da. CHP köyde cemaat yokken, cepheye ezanı, bayrağı, mescitte barındırılan mühimmata ahır yaptırılan dedikleri samanları söyleyen, samanın üzerindeki Gazi Mustafa Kemal’in cephesine mermi yetiştirenlere iftira atıyorsunuz. Cami falan kapatmadık. Cami kapatmanın günahı varsa bu çocukları aç bırakmanın da günahı var. Bu rezilliklerin konuşulmasın diye yaptığın bir şey. Ne bakanlar geldi, ne bakanlar ne geçti ama bu kadar kötü ve beceriksizi gelmedi.

TEĞMENLERE SORUŞTURMA: Tarihte ilk defa 3 harp okulunun da birincisi bayan teğmenler. İşte size bir Cumhuriyet kıssası. Atatürk’e, vatana, millete karşı olanlar bu başarıyı zati hazmedemediler. Yemin merasiminde Mustafa Kemal’in askerleri dediler diye teğmenlere önce hiçbir şey olmadı. Sonra Hizbullahçı, gerici başın AK Parti’ye sinmiş uzmanları harekete geçti. Erdoğan, elini sıkıp armağan verdiği bayan teğmen başta olmak üzere hepsine saldırmaya başladı. Sonra soruşturmalar, darbeci diyenler… Suç emre itaatsizlik, asıl karın ağrısı Mustafa Kemal’in askerleriyiz demeleri. Bu 28 Şubatçılık oluyormuş. Mustafa Kemal yok 28 Şubat’ta. Sıkıntıyı 28 Şubat’a, 25 yıl geriye götürmeye çalışanlara diyorum ki, sizin hazımsızlığınızdır. Fesli Mecnun Kadir’in anlayışına sahipseniz bilelim. Mustafa Kemal’in askerlerinden zarar gelmez ama 15 Temmuz’da gördük Fetullah Gülen’in askerileri ne yaptı gördük. “Bu ülkeye kumpas kuruldu” derken neler yaptığınızı da gördük.

KARARI VERENLERİ EMEKLİYE YOLLAYACAĞIZ: CHP, 3 sefer 2’si yüz yüze biri telefonda olmak üzere Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile görüştü. O askerle sahip çıkmak vatan borcudur. Geçen seneye kadar okunan, bu yıl da Erdoğan’ın da katıldığı bordo berelilerin merasiminde okunan yemin aynı yemin, yeminde bir sorun yok. O teğmenlerde kötülük yok. Okul birincisi kolay mı yetiştirildi. O teğmenlere sonuna kadar sahip çıkacağız. İktidar olunca bu türlü haksızlıkla atılan kim varsa onu geri alırız. Ama bu ortada geçen süre meslekte onlara çok şey kaybettirir. Sayın Erdoğan, kul hakkına girme. Ama girersen günü geldiğinde şu yemin merasimini göreceksin; o kararı verenler ve karara sessiz kalanlarla, atılan teğmenlere yemin merasimi yaptıracağız, sonra kararı verenleri emekliye yollayacağız.

ASGARİ ÜCRET: Asgari fiyatı durdurunca enflasyon durmuyor, süratle artıyor. Hükümetin beklentisi olan enflasyonda zam vermek. Taban ücret 30 bin lira olmalıdır. Küçük esnaf ve KOBİ korunmalıdır. Vergi ve sosyal güvenlik mevzuatına hakim arkadaşlar çalışmalarını düzenlemelidir. Emekliye bir minimum ücret kaidedir. En düşük emekli maaşı minimum fiyata yükseltilmeli. Teklifimizi sunacağız.

ERKEN SEÇİM DAVETİ: Erdoğan vakti vaktinde diyordu ki onlar pazara gelebilir mi, çiftçinin kederini dinleyebilir mi? Şu Anda Tayyip Bey bir pazara gidebilir mi, çalışanla konuşabiliyor mu? O halde erken seçim koşul. Sandığı bekliyoruz, erken seçim istiyoruz.”