Putin’den tüm BDT ülkelerine uyarı

Bu yıl başkent Moskova’da 11’incisi düzenlenen olağan toplantıya katılım gösteren BDT ülkelerinin güvenlik kurulu sekreterlerine hitap eden Rus lider, düzenli olarak yapılan toplantıların, BDT’nin kolektif güvenlik sistemini güçlendirerek geliştirdiğini vurgularken, aynı vakitte görüşmelerdeki sürekliliğin tüm BDT ülkelerinin egemenliğinin ve ulusal çıkarlarının garanti altına alınması ve ilerici sosyo-ekonomik kalkınma için çok önemli olduğunun altını çizdi.

Bazı ülkelerin Bağımsız Devletler Topluluğu’na üye ülkelerdeki yasal hükümetleri, klâsik pahaları ve genel olarak siyasi ve ekonomik durumu baltalamaya çalıştığı konusunda uyaran Putin, “Uluslararası durumun son derece zor ve gergin olmaya sürdüğünü görüyoruz. Birtakım bölgelerde eski çatışmalar ağırlaşırken, yeni çatışma yuvaları da ortaya çıkıyor. Bilhassa de Orta Doğu’da, öncelikle sivillerin acı çektiği, yeni bir Filistin-İsrail çatışmasının kışkırtıldığını kaydediyoruz. Bu tansiyon Avrasya’ya da yansıtılıyor. Dahası kimi devletlerin eylemleri direkt BDT ülkelerindeki yasal gücü, sosyal istikrarı ve klâsik kıymetleri baltalamayı ve klâsik olarak yakın ticaret, işbirliği ve kültürel bağlarımızı ihlal etmeyi amaçlıyor” dedi.

Rusya Devlet Başkanı, terör ve organize cürümle birlikte uyuşturucu kaçakçılığı ve yasadışı göçün yarattığı tehdidin yanında radikalizm ve aşırılık benzeri ortak tehditlerin de yer aldığını değindiği konuşmasında, son vakitlerde ekonomik, teknolojik ve biyolojik güvenlik alanındaki risklerle de karşı karşıya kalındığını ifade etti.

“Bütün bunlar sırf koordineli kolektif bir yansıyı değil, aynı vakitte birçok önleyici çalışmayı da gerektiriyor” diyen Putin, bilhassa, BDT alanındaki ve bir bütün olarak dünyadaki durumun derinlemesine ve kapsamlı bir şekilde incelenmesi, önceliklerin açıkça tanımlanması ve vaktinde karar verilmesi için güvenlik kurullarının tahmin, bilgi ve analitik potansiyelinden tam olarak yararlanmanın öncelikli hale geldiğini sözlerine ekledi.

Patruşev: Washington ve Brüksel’in eylemleri BM’yi değersizleştiriyor

Toplantıda Rusya’yı temsilen söz alan Güvenlik Kurulu Sekreteri Nikolay Patruşev, Batı’nın Orta Asya ülkeleri üzerindeki ülkeleri Rusya’dan ayırmak için nüfuz yaratmaya çalıştığını vurgularken, Washington, Londra ve Brüksel’in hareketlerinin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Birleşmiş Milletler’in (BM) çalışmalarını değersizleştirdiğini dile getirdi.

“Görüşmemiz, Batı merkezli dünya tertibinin yıkılma sürecinin geri dönülemez hale geldiği, tüm dünya için zor bir periyotta gerçekleşiyor” diye konuşan Patruşev, Anglo-Saksonlar ve kolektif Batı’nın bir bütün olarak nüfuzunu kaybettiğini, uluslararası bağlantıların ana konusu olmaktan çıktığını kaydetti.

Rusya Güvenlik Kurulu Sekreteri, hegemonyasını kaybetme yanlısı olmayan Batılı ülkelerin olup bitenlere katlanmak istemediklerine de vurgu yaparken, “Askeri yeteneklerini daha süratle geliştirirken ekonomik ve politik olarak kendilerine bağımlı olan devletlere kendi kaidelerini giderek daha agresif bir şekilde dayatmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

Azerbaycan ile Ermenistan arasında tahlil konusuna da değinen Patruşev, bunun fakat bölge dışı güçlerin çatışmaya müdahale etmeyi bırakmasıyla mümkün olabileceğine dikkat çekerek değerlendirmesini şu şekilde sürdürdü:

Ermenistan bu toplantıya da katılmadı

Ermenistan Güvenlik Kurulu Sekreterliği Basın Sözcüsü Tatevik Petrosyan, Ermenistan Güvenlik Kurulu Sekreteri Armen Grigoryan’ın, BDT üyesi ülkelerin Güvenlik Kurulu Sekreterlerinin 8 Kasım’da Moskova’da yapılacak olağan toplantısına katılmayacağını açıklamıştı.

Geçtiğimiz ay Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı Ofisi tarafından Sputnik’e yapılan açıklamada, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile yaptığı telefon görüşmesinde, Bişkek’te Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de katılacağı Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Zirvesi’ne gelemeyeceğini ilettiği bildirilmişti.

Paşinyan, 13 Ekim’de Kırgızistan’a giden Rus başkanın de hazır bulunduğu Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Liderler Zirvesi’ne katılmamıştı.