Rus ve ABD’li bilim insanları kanıtladı: Yaşam, Dünya’ya uzaydan gelmiş olabilir

Rusya’nın Samara Korolev Üniversitesi’nden astrofizikçiler ve ABD’li meslektaşları, göktaşlarıyla birlikte Dünya’ya düşen ve hayatın gelişimi için gerekli şartlar yaratan organik hususların uzayda ortaya çıkma mümkünlüğünü teorik ve deneysel olarak kanıtladı.

Rus ve ABD’li bilim insanları kanıtladı: Yaşam, Dünya’ya uzaydan gelmiş olabilir
Yayınlama: 15.11.2023
A+
A-

Samara Korolev Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre astrofizikçiler, hayatın erken safhalarında biyomoleküllerin RNA ve amino asitler şeklinde bulunmuş olabileceğini, metal iyonların RNA’nın stabilize edilmesinde ve kopyalanmasında anahtar rol oynadığını belirledi.

Rus ve ABD’li bilim beşerlerine göre çağdaş hücreler, iyonları zarlardan taşımak için özel proteinler kullanıyor, lakin bunlar çok büyük ve karmaşık olup ilk protohücreler vaktinde var olmaları pek mümkün değildi. Bundan ötürü uzmanlar, eski hücrelerdeki iyonların uzaydaki yıldızlararası buzda ortaya çıkan ve meteorlarla birlikte Dünya’ya düşen şelasyon casuslarının yardımıyla taşınmış olabileceği sonucuna vardı.

Araştırmada yer alan uzmanlardan biri olan Samara Üniversitesi Fizik Kısmı’ndan Doç. Ivan Antonov, “Araştırmamızın bilimsel ehemmiyeti, dünyada ilk defa yıldızlararası buzların analoglarından organik şelasyon casuslarının elde edilmiş olmasıdır. Birçok bilim insanına göre şelasyon casusları, ilk biyolojik protohücrelerin varlığı ve gelişimi için gerekliydi. Bu maddeler metal iyonlarının hücre zarı yoluyla taşınması sağlar ve böylelikle onlar da, RNA replikasyonunun katalizine, yani RNA bilgilerinin kopyalanmasına ve eski protohücrelerin bölünmesine katılabilir” dedi.

Çalışmanın teorik kısmının Samara Üniversitesi’nde, deneysel kısmının ise ABD’deki Hawaii Üniversitesi’nde yürütüldüğünü açıklayan Antonov, hesaplamaların ve deneylerin, derin uzay şartlarında yıldızlararası buzun içindeki karmaşık organik unsurun oluşumunun gerçekçi bir mekanizmayı gösterdiğini ve bunun, uzaydaki organik moleküllerin ulaşılabilir moleküler karmaşıklık seviyesi hakkındaki bilgiyi esas olarak genişlettiğini vurguladı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.