Sumud Filosu’ndaki Sema Silkin Ün’den Erdoğan’a: 22 vatandaşının İsrail tarafından alıkonulduğu bir durumda tek cümle dahi olsa değinmesini beklerdim
Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, Sumud Filosu’ndaki Gelecek Partisi Milletvekili Sema Silkin Ün‘ün eleştirilere cevabını yayımladı. Ün, Sumud Filosu’ndaki 22 Türkiye vatandaşının İsrail atarından alıkonulduğunu hatırlatarak; “Ülkemin Cumhurbaşkanının tek bir cümleyle dahi olsa bu olaya değinmesini beklerdim. Şahsen bir telefon beklemedim; ancak böylesi bir hadise karşısında sessiz kalınması, doğal olarak benim de bu çerçevede şahsına teşekkür etmemi gereksiz kılmıştır” dedi.
Sumud Filosu ile Gazze’ye insani yardım götürmek ve ablukayı kırmak için yola çıkan ancak İsrail tarafından alıkonulan Gelecek Partisi Milletvekili Sema Silkin Ün, eleştirilere cevap verdi. Ün’ün cevabını Akit yazarı Ali Karahasanoğlu yayımladı.
Ün, şunları ifade etti:
“Sumud ve Özgürlük Filosu Deneyimim Üzerine
1–15 Eylül tarihleri arasında Sumud Filosuna katılmak üzere Tunus’ta bulundum. Ancak son anda alınan bir kararla milletvekilleri filoda yer alamadı. Türkiye’ye dönüşümün ardından Avrupa’dan yola çıkacak yeni filoları yakından takip ettim ve 30 Eylül’de İtalya’dan hareket eden Özgürlük Filosuna dahil olabildim.
8 Ekim Çarşamba sabahı saat 05.00 civarında, İsrail askerleri gemimize saldırı düzenledi. Karşıma çıkan her askere ve polise, taşıdığım pasaportun temsil ettiği ülkenin gücüne inanarak, Türkiye Cumhuriyeti Milletvekili olduğumu ve buna göre muamele edilmesi gerektiğini açıkça belirttim. Bu ifadeyi kullanmayan bazı arkadaşlarımın farklı muamelelere maruz kaldığını sonradan öğrendim.
Yaklaşık 16 saatlik alıkonulmanın ardından, Avrupa milletvekilleriyle birlikte cezaevi aracına alındım. Daha sonra havalimanına yakın bir polis merkezinde, tek başıma bir odada sandalyede geçirilen 16 saatlik tutukluluk sürecim oldu.
Azerbaycan üzerinden planlanan dönüş yolculuğumuzun ardından, hem filoya verdikleri destekleri hem de ailemi arayarak gösterdikleri hassasiyetleri nedeniyle teşekkür ettiğim birçok isim olduğunu ifade etmek isterim.
Buna karşın, 22 vatandaşının İsrail tarafından alıkonulduğu bir durumda, ülkemin Cumhurbaşkanının tek bir cümleyle dahi olsa bu olaya değinmesini beklerdim. Şahsen bir telefon beklemedim; ancak böylesi bir hadise karşısında sessiz kalınması, doğal olarak benim de bu çerçevede şahsına teşekkür etmemi gereksiz kılmıştır.
Ben, yapılan doğru işlerde muhalif pozisyonumu göz önünde bulundurmaksızın özgüvenle destek verebilen genç bir siyasetçiyim. Nitekim dönüşümden sonra katıldığım muhalif bir gazeteci arkadaşımızın televizyon programında, ateşkes masasında Türkiye’nin var olmasını Cumhurbaşkanımızın bir başarısı olarak dile getirdim.
Bu satırları, kendimi açıklamak için değil; Müslüman adaletine, hakkaniyete ve vicdanın terazisine katkı sunmak için kaleme alıyorum.”
Yazının tamamını okumak için .