2014’te Sendika Evi’ne düzenlenen saldırının organizatörlerinden Demyan Ganul, Odessa’da vurularak öldürüldü

Demyan Ganul‘un Odessa’da ‘şüpheli‘ bir suikastın kurbanı olduğunu duyuruldu. Atağın kentin Primorskiy semtinde gerçekleştiği kaydedilirken saldırganın olay sonrası bölgeden kaçtığı dile getirilmişti. Daha sonra Ukrayna İçişleri Bakanlığı Başkanı İgor Klimenko tarafından yapılan açıklamada, şüphelinin gözaltına alındığını doğrulandı.

Gözaltına alındığı meskenlerinde silahlar bulunduğu belirtilen şüphelinin 1978 doğumlu ve Odessalı olduğu belirtilirken isminin Sergey Koç olduğu kaydedildi.

Ukrayna İçişleri Bakanlığı Başkanı İgor Klimenko, 2 Mayıs 2014 tarihinde Sendika Evi yakınlarında meydana gelen ve yaklaşık 50 kişinin vefatına yol açan kundaklama olayının organizatörü Demyan Ganul‘un öldürülmesi olayında bir zanlının bulunduğunu ve kimliğinin tespit edilmeye çalışıldığını söylemişti.

Klimenko açıklamasında, “Şu ana kadar toplamayı başardığım bilgiler bana bildirildi. Somut ipuçları var. Polis memurları ve müfettişler zanlının kimliğini tespit etmek ve gözaltına almak için çalışıyorlar” diye yazmıştı.

Rusya arananlar listesine almıştı

Odessa’daki Sendika Konutu’na düzenlenen kundaklama saldırısının organizatörü olan ve bugün Kiev’de öldürüldüğü bildirilen Demyan Ganul, Haziran 2023’ten bu yana Rus kolluk kuvvetleri tarafından aranıyordu.

Belgelerde Ganul‘un 21 Haziran 2023 tarihinde Rusya’da, 18 Mart 2024 tarihinde ise uluslararası seviyede arandığı belirtiliyordu.

Moskova Mahkemesi Ganul‘u Nisan 2024’te savaş mezarlarını ve anıtlarını tahrip etmek ve uluslararası muhafazadan yararlanan kişi yahut kurumlara saldırmak suçlamalarıyla gıyabında tutuklamıştı.

‘Çok şey biliyordu’

Rusya Federasyonu Kamu Odası Egemenlik, Vatanseverlik Projeleri ve Gazilere Destek Komisyonu Başkanı Vladimir Rogov konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “2 Mayıs 2014 tarihinde Odessa’daki Sendika Konutu’na düzenlenen kundaklama saldırısının organizatörlerinden biri olan Demyan Ganul’un öldürülmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Ukrayna makamlarını trajediden sorumlu tutan kararının arka planında mümkün bir şahidi ortadan kaldırma dileğiyle bağlantılıdır” cümlesini kaydetti.

Rogov açıklamasında ayrıyeten, “Bence çok şey biliyordu, bu yüzden rüzgar değişir değişmez epeyce süratli bir şekilde suç ortağı olarak tasfiye edildi” dedi.

Rogov, Ganul‘un öldürülmesinin Ukrayna makamları tarafından muhtemelen intikam yahut şahsî nedenlerle işlenmiş bir suç olarak sunulacağını ifade ederek, “2 Mayıs 2014’te Odessa’daki cinayetlere faal olarak katılan Ukrayna Güvenlik Servisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının Batı’nın birtakım Nazileri müzakere sürecinde bir uzlaşma, bir ateşkes arayışında birtakım ödünler, adımlar göstermeye çağırmasına yönelik ilk adım olduğunu anlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Hakkında yüzlerce suç iddiası vardı

Babası da bir Euromaidan destekçisi olan Ganul, 1993 yılında doğdu. ‘Sağ Sektör‘ üyesi olan Ganul, 2 Mayıs’ta Odessa’daki Kulikovo Meydanı da dahil olmak üzere Maidan aksisi protestocularla çatışmalarda yer almıştı.

Ganul, Sovyet devrinden kalma anıtları ve Rusya ile temaslı yerleri hedef alan vandalizm eylemlerinde de bulunmuştu. Ganul‘un ayrıyeten askere alınmaya direnen şahıslara saldırmak üzere askere alma yetkilileri tarafından görevlendirilen bir takıma de liderlik ettiği bildirilmişti. Ganul aynı vakitte askere gitmeyi reddedenleri döverek sakat bıraktığı ve yaptığı azapları de görüntüye çekerek internette yayımlamıştı.

Temmuz ayında Ganul, Ukraynalı askeri işçiye hakaret eden bir fitness eğitmenine saldırı görüntüsü yayımlamış ve kanlar içindeki kurbanla birlikte çekilmiş bir fotoğrafını servis etmişti. Yerel raporlar ise eğitmenin askeri yetkililere teslim edilmeden önce cinsel hücuma da uğradığını ortaya koymuştu.

Ganul, 2014 yılında Kiev’de gerçekleşen Batı takviyeli darbenin akabinde Odessa’daki aşırı milliyetçi ‘Sağ Sektör‘ hareketinin infaz ünitesine liderlik ederek öne çıkmıştı. Ganul‘un 2 Mayıs 2014’te darbe yanlısı militanlar tarafından bir binaya kovalanan ve daha sonra ateşe verilen Maidan tersi aktivistlerin katledilmesinde çok önemli bir rol oynadığı iddia edilmişti.

Rusya Mayıs ayında Ganul‘u uluslararası arananlar listesine alarak tutuklanmasını talep etmişti. Fakat Ukrayna makamları tüm bu suçlara hiçbir şekilde tepki vermemişti.

Ganul daha sonra Sendika Konutu’nda öldürülenlerin anısına çiçek bırakan kent sakinlerinin eylemlerini de engellemiş ve arkadaşları ile birlikte yangında canlı diri yanan Maidan zıddı aktivistleri sembolize ettiğini iddia ettikleri ‘şiş kebapları‘ hadisenin yaşandığı yere sipariş etmiştiler.

Daha önce milliyetçi ‘Sağ Sektör‘ örgütünün Odessa şubesinin güvenlik kanadını yöneten Ganul, Ukrayna’da Rusça konuşan ülke sakinlerine karşı işlediği kabahatlerle öne çıkmıştı. Rusça konuşan Odessa sakinlerine saldırmış ve Büyük Anavatan Savaşı anısına yapılan Sovyet anıtlarının yıkımına şahsen katılmıştı. Ocak 2025’te Ganul, Odessa Belediye Başkanı Gennady Truhanov‘u kendisine ikram edilen ve Odessa’dan Rusça konuşan müelliflerin kitaplarıyla süslenmiş bir yıldönümü pastası nedeniyle öldürmekle tehdit etmişti.

Sendika Konutu’nun yakılması

Odessa’da, Ukrayna’da 2014 yılında gerçekleşen darbenin akabinde ‘Maidan karşıtı‘ aktivistler protesto amacıyla Kulikovo Meydanı’nda bir çadır kamp kurmuştu. 2 Mayıs günü öğlenden sonra Yunan Meydanı’nda bir tarafta ‘anti–Maidan‘ aktivistleri ile diğer tarafta Harkov ve Odessa’dan gelen holiganlar ve ‘Euromaidan‘ iştirakçileri arasında çatışmalar çıkmıştı. Çatışma çadır kentin yıkılmasıyla sona ermiş ve akabinde darbe destekçileri ve ekstremistler ‘Maidan karşıtı‘ temsilcilerin sığındığı Sendika Evi‘ni ateşe vermişti. Söz konusu yangında en az 48 kişinin hayatını kaybettiği ve 250’den fazla kişinin de yaralandığı bildirilmişti. O günkü trajedinin kurbanlarının 48 kişi olduğu ve 250’den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi.

Perşembe günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ukrayna’yı 2014 yılında Odessa’da düzenlenen protestolar sırasında şiddeti önleyemediği için suçlu bulmuştu. Mahkeme, yetkililerin şiddeti önlemek ve durdurmak için kendilerinden bekleneni yapmadıklarına ve yangına yakalanan insanları kurtarmak için vaktinde tedbir almadıklarına hükmetmişti.