Gazeteci Sarp Sinan Hacır’a göre Elon Musk, Trump’ın Big Beautiful Bill yasa tasarısına karşı söylemleri ile destek toplamıştı ancak Epstein paylaşımından sonra arkasındaki desteği önemli ölçüde kaybetti. Musk’ın tartışmanın kaybedeni olduğunu ifade eden Hacır, özellikle Elon’un güvenilmez bir figür olduğunun ispatlandığını söyledi.
Tesla ve SpaceX’in sahibi ABD’li iş insanı Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’a yaptığı danışmanlık görevinden ayrılmasının ardından vergi indirimi tasarısını eleştirerek sosyal medya kanalları aracılığıyla Trump’a suçlamalarda bulundu.
Trump’ın seçim kampanyasında vadettiği vergi indirimlerinin hayata geçirilmesini amaçlayan ve Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilerek Senato’ya gönderilen “Bir Büyük Güzel Yasa Tasarısı”, Musk’ın eleştirilerinin odağı oldu.
Trump’ın seçim döneminde ona yaklaşık 200 milyon dolarlık destek veren Musk, 20 Ocak’ta yemin ederek ABD Başkanlığını üstlenen Trump tarafından “federal israfı engelleme” hedefiyle kurulan Hükümet Verimliliği Departmanının (DOGE) başına getirildi.
Bu süreçten sonra Musk’ın hükümet kurumlarına erişimi ve bu kurumlar üzerindeki etkisi ABD’de tartışma konusu olmaya devam etti. Musk’ın liderliğindeki DOGE, binlerce federal çalışanı işten çıkardı ve Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) dahil olmak üzere çeşitli kurumları tasfiye etti. Trump ile Musk, şubatta, Fox News kanalında kamera karşısına geçerek birbirleri hakkında övgü dolu sözler söyledi.
Trump, Musk’a yönelik “O işleri halledebiliyor. Tam bir lider.” ifadesini kullanırken Musk, “Açıkça söylemem gerekirse Başkanı seviyorum.” dedi. ABD’de New Mexico, Arizona, Michigan, California, Connecticut, Hawaii, Maryland, Massachusetts, Minnesota, Nevada, Oregon, Rhode Island, Vermont ve Washington eyaletleri, şubat ayı başlarında, DOGE yöneticisi olmasının “anayasaya aykırı” olduğu gerekçesiyle Musk’a ve Trump’a dava açtı. 14 eyaletin açtığı davanın dilekçesinde Musk’ın DOGE’nin yöneticisi konumundaki görevinin “anayasaya aykırı olduğu” ifade edilerek ABD’li milyardere verilen yetki “sınırsız ve kontrol edilmeyen güç” şeklinde nitelendirildi.
Musk, nisan itibarıyla Trump ile Oval Ofis’te kameralar karşısına geçmeyi bıraktı. Amerikan Politico dergisinin, nisan başında, konuyla ilgili bilgi sahibi ve adı açıklanmayan üç üst düzey yetkiliye dayandırdığı haberine göre, kişisel olarak Musk’ın performansından memnun olan Trump, yeniden kendi işlerinin başına dönmesinin zamanının geldiği konusunda Musk ile mutabık kaldığını öne sürdü. Musk, 7 Nisan’da CNBC’ye röportaj veren Trump’ın ticaret ve üretimden sorumlu olan kıdemli danışmanı Peter Navarro’nun kendisiyle ilgili “O bir araba üreticisi değil. O bir araba montajcısı.” sözlerine, “Navarro gerçekten bir geri zekalı. Burada söyledikleri bariz bir şekilde yanlış.” ifadelerini kullandı. Daha sonra Beyaz Saray’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Erkeklerin her zamanki hali.” nitelemesi yapıldı. Navarro da 13 Nisan’da NBC News’in “Meet The Press” programında verdiği röportajda, Musk’ın, kıdemli danışman olarak iyi iş çıkardığını dile getirerek, “Hakkımda daha kötüsü söylenmişti. Elon ile her şey yolunda.” dedi.
Musk, 20 Mayıs’ta video konferans yoluyla katıldığı, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 5. Katar Ekonomi Forumu’nda, siyasete “yeterince para harcadığını” belirterek, gelecekte bu harcamaları “çok daha azaltacağını” söyledi.
CBS Sunday Morning programında 27 Mayıs’ta konuşan Musk, yasa tasarısının kendisini hayal kırıklığına uğrattığını belirterek, “Açıkçası bütçe açığını azaltmak bir yana artıran ve DOGE ekibinin yaptığı işi baltalayan devasa harcama tasarısını görmek beni hayal kırıklığına uğrattı.” dedi. “Özel hükümet çalışanı” sıfatıyla yasal olarak 130 gün geçici statüde çalışma hakkı olan Musk, mayıs sonunda görevinden ayrıldı.
Musk, görevi bıraktıktan sonra Trump yönetimini, “Bir Büyük Güzel Yasa Tasarısı” dolayısıyla eleştirilerinin hedefi haline getirdi. 3 Haziran’da sosyal medya platformu X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda söz konusu tasarıyı “iğrenç bir rezalet” şeklinde tanımlayan Musk, “Bu tasarıya oy verenler utansın, yanlış yaptığınızı biliyorsunuz.” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Trump, 4 Haziran’da, Truth Social hesabı üzerinden Musk’ın hükümetteki görevlerini bıraktığını duyurduğu 28 Mayıs’taki X paylaşımının ekran görüntüsünü paylaştı.
Musk, daha sonra Trump’ın X hesabı üzerinden 2013’teki “Cumhuriyetçilerin borç tavanını yükseltmesine inanamıyorum. Ben bir Cumhuriyetçiyim ve utanıyorum!” ifadelerinin yer aldığı paylaşımı alıntılayarak “Bilge ifadeler!” sözlerini kullandı.
Trump, Musk’ın paylaşımlarının ardından Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Beyaz Saray’da yaptığı ortak basın toplantısında konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. Musk’ın, eleştirdiği vergi kesintisi tasarısıyla ilgili daha önce olumlu sözler sarf ettiğini ve kendisinin yaptığı birçok şeyden övgüyle bahsettiğini kaydeden Trump, Musk’ın Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra birden değiştiğini savundu. Trump, Musk’ın söz konusu tasarıya yönelik tepkisinden hoşlanmadığını dile getirerek, “Elon ile çok iyi bir ilişkimiz vardı ancak artık bu ilişkinin iyi gidip gitmediğini bilmiyorum.” dedi.
Bu sözlerin üzerine Musk, X hesabından “Bu, yanlış. Söz konusu tasarı bana bir kez bile gösterilmedi ve gece yarısı o kadar hızlı bir şekilde kabul edildi ki Kongre’deki neredeyse hiç kimse onu okuyamadı bile.” ifadelerini paylaştı. Pensilvanya’daki seçimleri örnek gösteren Trump’ın, Musk’ın desteği olmadan da başkanlık seçimlerini kazanabileceği yönündeki açıklamasına tepki gösteren Musk, bu konuda ise “Ben olmasaydım Trump seçimi kaybederdi. Demokratlar, Temsilciler Meclisini kontrol ederdi ve Cumhuriyetçiler Senatoda 51-49 çoğunluğa sahip olurdu.” değerlendirmesini yaptı.
Musk, Trump’ın daha önceki hazine borç yüküyle ilgili X paylaşımlarına atıfta bulunarak, “Bu adam bugün nerede?” ve “Büyük Çirkin Yasa, bütçe açığını 2,5 trilyon dolar daha artıracak!” paylaşımlarını yaptı.
Trump ise Truth Social hesabından dün yaptığı paylaşımda, Musk’ın paylaşımlarına ithafen “Bütçemizde milyarlarca dolarlık tasarruf yapmanın en kolay yolu, Elon’un devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini feshetmektir. (Joe) Biden’ın bunu yapmamasına hep şaşırmışımdır. Elon ‘gözden düşüyordu’, ona ayrılmasını söyledim. Kimsenin istemediği elektrikli arabaları satın almaya zorlayan düzenlemeyi iptal ettim, kendisi de bunu aylar önce biliyordu ama o zaman çıldırdı.” ifadelerini kullandı.
Musk ise bu sözlerin yanlış olduğunu iddia etti ve ardından gerilimi tırmandıracak başka bir paylaşımda bulundu. Elon Musk, dünkü paylaşımında “Büyük bombayı patlatma zamanı geldi. Trump, Epstein dosyalarında. Kamuoyuna açıklanmamalarının gerçek nedeni bu.” ifadelerine yer verdi.
Bunların üzerine Trump, Truth Social hesabından “Elon’un bana karşı çıkması umurumda değil, ama bunu aylar önce yapmalıydı. Bu, Kongre’ye sunulan en büyük tasarılardan biri. 1,6 trilyon dolarlık rekor bir harcama kesintisi ve şimdiye kadar verilen en büyük vergi indirimi. Bu yasa tasarısı kabul edilmezse, yüzde 68’lik bir vergi artışı ve bundan çok daha kötü şeyler olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump ve Elon Musk kavgasının perde arkasını, kavganın etkilerini, Los Angeles protestolarını ve Amerika’nın gündemindeki göçmen meselesini, gazeteci Sarp Sinan Hacır ile konuştuk.
‘İlk kavga DOGE ile yaşanmıştı’
Sarp Sinan Hacır’a göre Elon Musk’ın Trump yönetimiyle kavgası, DOGE’nin kurulmasıyla başladı. Tasarruf departmanı DOGE’nin bakanlıklara müdahalesinin tüm hükümet tarafından tepki çektiğini hatırlatan Sarp Sinan Hacır, o dönem de MAGA kitlesinin Elon Musk’ı göçü desteklediği için hedef tahtasına koyduğunu aktardı:
“Elon Musk – Donald Trump kavgası birçok insanda şok etkisi yarattı. Fakat uzun vadede takip edenler, bu iki kişi arasında kriz çıkabileceğinin sinyallerini görmüştü. Daha kabine yeni kuruluyorken şunu vurgulamıştım: Donald Trump, Elon Musk’ı kabinesine alarak büyük bir hata yapıyor demiştim. Çünkü böylesi bir ortaklığın huzur içinde bitmesi zor. İkisinin karakterleri göz önünde bulundurulursa ve Elon Musk’ın devlet teamüllerinden anlamayan yapısıyla bir anda devlet işine soyunması da dikkate alınırsa bu sonuç ortaya çıkıyor. Trump için de benzer şeyler söylenir ama Trump büyük ölçüde rasyonel bir figürdür. Kiminle ne konuşması gerektiğini bilir. Elon Musk’ın bu konuda ciddi sorunları var. Daha göreve gelir gelmez, Trump’ın ekibinin geri kalanıyla ciddi sorunlar yaşadı. Kavganın başlangıç noktası olan Big Beautiful Bill’den önce Musk’ın görevine değinmek gerekiyor. Elon Musk göreve geldiğinde DOGE Departmanı, diğer bakanlıklar gibi değildi. Diğer bakanlıklar gibi Kongre’den onay alarak koltuğa oturmadı Musk. Diğer bakanlar, Kongre’de ciddi bir mücadele verip kendilerini savunmak zorunda kaldı. Tusli Gabbard, Marco Rubio ve Kennedy zorlanırken, Musk süratle görevine başlamıştı.
Musk’ın yaptığı şey, aslında daha başında herhangi birinin olmadığı bakanlıkların iç işleyişine müdahale etmek, rapor talep etmek ve bunu Trump’ın onayı ile yapmak. Zaten bu bakanlıklarda henüz bakan yokken bunu yapması, yazılı olmayan bazı kuralların çiğnenmesine sebep oldu. Elon Musk’ın DOGE’de çalıştırdığı kişiler çok yetkili hükümet görevlileri değildi. 19-20 yaşında genç çocuklardan bahsediliyor. Ve bu gençler, CIA, FBI gibi kurumların çalışanlarına haftalık faaliyetlerini rapor etmelerini istedi. Daha sonra Kongre’den onay alan bakanlar ve yetkililer, bu durumu derhal Trump’a şikayet ediyor. Hatta önce Marco Rubio’ya şikayet ediyorlar. Rubio da Trump’a gidip ‘DOGE’nin talimatlarına boyun eğmek istemiyoruz. Bu devletin bir işleyişi var’ diyor. En büyük şikayetlerden birisini FBI Başkanı Kash Patel yapıyor. Burada da Musk-Trump arasında ilk kırılma yaşanmış oluyor. Zaten DOGE’nin faaliyetleri ilk aylardan sonra düşüşe geçiyor. Tabanda da kırılma yaşandı burada. Biz bugüne kadar Cumhuriyetçi parti içerisinde MAGA’cılar ile Rhino denilen, merkez sağa ve müesses nizama yakın kişilerden bahsettik. Son dönemlerde MAGA içinde de bölünmeler ortaya çıktı. Elon Musk’ın gelişiyle, Vivek Ramaswamy’nin ortaya çıkışıyla, JD Vance ile, biraz daha ‘tech bro’ olarak ifade edilen yani teknoloji şirketleriyle yakın kişilerin MAGA’da yer edinmesi söz konusu oldu. Fakat bu kişilerin istekleri MAGA ile çok örtüşmüyor.
Bunu biz daha Turmp hükümeti göreve başladığı ilk haftada gördük. MAGA, ‘Önce Amerika’ der. Amerika’nın çıkarlarını özellikle göçmen konusunda çok vurguluyorlar. Fakat Vivek Ramaswamy ve Elon Musk, yasal göçmenliği savundular ve yasal göçmenliğin daha fazla artması gerektiğini söyledi. Şirketlerin böyle büyüdüğünü söylediler. H1B vizeleri denilen bir şey var. Birçok insanın Amerikan vatandaşlığı almasına giden yolu açan bir vize türü bu. Vivek ve Musk, H1B vizesini savundu. MAGA’cılar ise buna karşı çıkıp, Amerika’da da parlak beyinler yetiştirilebileceğini söylediler. Elon Musk’ın Güney Afrikalı, Vivek Ramaswamy’nin Hintli olmasını vurgulayarak ‘siz de kendiniz gibi göçmenlerin önünü açmak istiyorsunuz’ demişlerdi. O kavga unutulmadı tabii, sadece ilk krize kadar üstü örtüldü. Şimdi de bu yasa üzerinden çıkan tartışmayla birçok mesele tekrar gündeme gelmiş oldu.”
‘Musk, Epstein paylaşımını yaparak fevri davrandı ve sınırı aştı. Siyasi teamüllere aykırı bu. Bel altı vurdu. Tepki çekti’
ABD Başkanı Donald Trump ile Elon Musk arasındaki sosyal medya kavgasında özellikle Big Beautiful Bill konusundan gelen bir kavganın arka planda yer aldığını belirten Sarp Sinan Hacır, Musk’ın harcamaların artması ama vergilerin azalması konusuna verdiği tepki ile ilk etapta destek topladığını belirtti.
Ancak Elon Musk’ın Jeffrey Epstein ve Donald Trump paylaşımı ile çok tepki çektiğini, fevri davrandığını ve topladığı desteği yitirdiğini kaydeden Sarp Sinan Hacır, Musk’ın neticede bu kavganın kaybedeni olduğunu sözlerine ekledi:
“Big Beautiful Bill denilen yasaya gelelim. Bu yasada vergi kesintileri söz konusuydu. Normalde vergi kesintileri söz konusu olacaksa, buna eşlik edecek farklı birtakım noktalar da olur. Vergi kesintisi demek, bütçede açık oluşması demek. Öte taraftan federal harcamaları da kısmanız gerekiyor. Değilse bütçe açığı büyüyor. Bütçe açığı ABD’de her zaman vardır ama kontrolden çıkabiliyor. Bu yasada, federal harcamanın pek fazla kesintisi söz konusu olmadı. Hatta bazı noktalarda federal harcamanın arttığını görüyoruz. Savunma harcamaları arttı. Sağlık harcamaları üstünde kesinti yapılması planlanıyordu fakat Demokratlar bastırınca bu kesintiler kanundan çıkarıldı. Elon Musk da ‘Biz borçlanmayı durdurmak için aylarca tasarruf hamleleri yaptık. Şimdi siz DOGE’nin tüm emeklerini hiçe sayıyorsunuz’ dedi. İlginç bir nokta var. Normal şartlarda Elon Musk yerine Trump’ın yanında yer alacak birçok kişi de yasaya itiraz etti. Elon Musk’a destek verenler oldu. ‘Neden boyun eğiyoruz? Kongre’nin iki kanadı da bizde’ dediler. Bazı noktalarda federal hükümetin eyaletler üstündeki gücünü artıran satırlar da vardı. Cumhuriyetçiler buna çok gıcık olur. Federal hükümetlerin eyaletlere pek fazla karışmasını istemezler. En büyük Trump yanlılarından olan, MAGA’cı Marjorie Taylor Greene, ‘Kanunu iyi okumamışım, okusam onay vermezdim’ dedi. Onun gibi başka Kongre üyeleri de vardı.
Bu noktaya kadar Elon Musk büyük ölçüde destekleniyordu. Hala daha MAGA kitlesinde ciddiye alınıyordu. Ta ki Jeffrey Epstein tweet gönderisine kadar. Orada kıyamet koptu. J.D. Vance’in ismi de ortaya atıldı. Trump kabinesinden iki kişi, Musk bu Epstein gönderisini paylaştığı sırada canlı yayındaydı. Birisi FBI Başkanı Kash Patel, diğeri ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance. Patel, ABD’nin en meşhur podcast yayıncısı Joe Rogan’ın yayınındaydı. Arkadan kameradan söylüyorlar, paylaşımdan bahsediyorlar. Joe Rogan ‘Eyvah’ dedi. Patel yorum yapmayacağını söyledi. Çünkü Kash Patel bu işin parçası. FBI davası varsa burada neler olduğunu bilen o. Bu yüzden konuşmadı. J.D. Vance de bir podcast yayınındaydı. ‘Elon iyidir, iyi hizmetlerde bulundu. Ama benim aidiyetim Donald Trump’adır. Ben Trump’ın başkan yardımcısıdır. Musk burada yanlış yapıyor’ dedi. Diplomatik bir cevap verdi. Sonuç olarak kriz anına kadar yani Epstein gönderisine kadar Elon Musk’ın geri dönmesi söz konusuydu. Ancak orada iş başka yere gitti. Trump-Musk ateşkesi yapıldı. Atılan gönderiler silindi. Haftasonu tüm merkez medya yazdı. İkilinin konuştuğunu öğrendik. Fakat bu diyalog barıştıkları anlamına gelmiyor. Trump, o gönderiden sonra Musk’ın üstünü çizmiştir.
Elon da güvenilir bir isim olmadığını bu davranış biçimiyle ispat etti. Epstein’in dosyalarında Trump’ın adının olduğunu söylüyor. Sonra paylaşımlar yaptı. Yeni hiçbir şey öğrenmedik ki bu gönderilerden. Sanki içeriden bilgi almış gibi konuştu Musk. Fakat zaten bildiğimiz şeylerdi. Evet, Donald Trump’ın adının Epstein davasında geçtiğini zaten biliyorduk. Altını dolduramadı. Dolduramayınca beş dakikalık kavgada Musk’ın bel altı vurmaya hemen geçmesi dikkat çekti. Siyasette teamül vardır. Kol kırılır, yen içinde kalır denilir. Yani Musk’ın kendini tutması beklenirdi. Musk’ın Trump’ı suçladığı şey çok feci bir şey. Eğer bu konuda delilleri varsa, kulağına bir şey çalındıysa, neden geçtiğimiz 6 ay içinde istifa etmedi? Neden yüz milyonlarca dolar harcayarak Trump’ın kampanyasını destekledi?
Neden hükümetin parçası oldu? Çok soru var. Musk kaybetti burada. Birçok MAGA’cı, ‘Musk’ın arkasında kim var?’ diye soruyor. Mesela Musk, karşılıklı salvolar sırasında SpaceX roketlerinin devlet hizmetinden çıkarılacağını söyledi. Sonra bir vatandaş onu uyarınca ‘Haklısınız’ diyor. Yani fevri davranan birisi Musk. Anlık davranıyor. Trump da bağırabiliyor. Zelenskiy ile görüşmesini, Güney Afrika lideri ile görüşmesini hatırlıyoruz. Ama hepsi hesaplı, planlı hamlelerdi. Musk bir anda parlayabiliyor ama bunun bedelini ağır şekilde ödedi. Şirketlerinin değeri düştü. Ben Musk-Trump ilişkisinin eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum. Ama Elon Musk biraz da kendi çıkarlarını korumak için saldırmayacaktır. Saldırırsa da sıkıntı olur Trump için. Çok zengin birisi Musk. Mesela Elon Musk kamu desteğini de kaybetti. Yeni bir parti kurmaktan bahsetti. Donald Trump neticede ikinci dönemine seçildi. Musk’ın görevini tamamladığını düşünüyor. Eğer ki Trump hala daha siyasette ilerleyebilecek olsa Musk’a daha dikkatli davranırdı.
Ancak Kongre’nin iki kanadını da kontrol ediyor ve koltuğa oturdu. Daha hoyratça davranıyor. Uluslararası ilişkilerde Trump daha tehlike altında mesela. ABD’nin uzun zamandır süregelen politikalarında değişim yapıyor. Bazı yerlerde daha sakin, bazı yerlerde ise daha agresif bir politika izliyor. Bu kadar radikal değişim dönemlerinde bazı sallantıların yaşanması normaldir. Ukrayna konusunu Trump’ın iyi okuyamadığı kanaatindeyim. Yaptıkları, Biden’dan daha mantıklı. Biden nasıl biteceğini bilmediği bir projeyi destekliyordu. Trump en azından savaşın bitmesini istiyor. Barışı getirenin kendisinin olup olmaması çok önemli değil. Rusya bugün operasyondaki isteklerini tamamen karşılarsa, bu aslında Trump için yenilgi anlamına gelmez. Trump, Çin’e odaklanmak istiyor bunu konuşuyoruz.”
‘Bazı Cumhuriyetçiler, Meksika’ya müdahaleyi savunuyor’
ABD’de Cumhuriyetçilerin asıl hedefinin Meksika olduğuna dikkat çeken Hacır, öte yandan sınır dışı operasyonlarına da değindi. Hacır’a göre Biden döneminde daha çok sınır dışı işlemi yapıldığına dair rakamların esas sebebi, Biden döneminde çok daha fazla göçmenin sınırdan geçmesi ve geri gönderilmesiydi:
‘Göç konusunda Cumhuriyetçilere otuz puanlık bir kayma var’
Trump’ın Ulusal Muhafız hamlesinin önemine dikkat çeken Sarp Sinan Hacır, Kaliforniya Valisi’ne rağmen bu hamlenin yapılmasının 1965’ten beri görülmediğini belirtti: